Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/32383 E. 2014/34852 K. 09.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/32383
KARAR NO : 2014/34852
KARAR TARİHİ : 09.12.2014

MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 02/04/2013
NUMARASI : 2011/408-2013/116

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait iş yerinde 18.06.2008 – 21.07.2011 tarihleri arasında çalıştığını, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günleri çalışma karşılığı ücret alacaklarının ödenmemesi sebebi ile iş sözleşmesini haklı sebebe dayalı feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının müvekkili şirkete bağlı çalışma süresinin kesintili gerçekleştiğini, iş sözleşmesini istifa ederek sonlandıran davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacının hak kazandığı işçilik alacaklarının eksiksiz ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu, hizmet süresi ve iş yerindeki çalışma düzenine ilişkin iddialarını ispatladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, işçilinin davalı işverene bağlı gerçekleşen hizmet süresine ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı 18.06.2008 – 21.07.2011 tarihleri arasında işverene bağlı olarak kesintisiz çalıştığını ileri sürmektedir.
Davalı işveren ise 31.03.2009 – 21.05.2009 tarihleri arasında çalışmanın kesintiye uğradığını, davacının 31.03.2009 tarihinde ilk çalışma dönemini istifa ile sonlandırdığını savunmakta ve bu hususta delil olarak el yazısı ile düzenlenmiş istifa dilekçesi ibraz etmektedir.
İşveren tarafından ibraz edilen istifa dilekçesi altında mizaya davacı tarafça itiraz edilmemiştir, ancak davacı vekili müvekkilinin 31.03.2009 tarihinde istifa etmediğini, daha önce Bağ – Kur sigortalılık kaydının mevcut olması sebebi ile gerçeğe aykırı şekilde çıkışının yapıldığını, Bağ – Kur sigortalılık kaydının kapanması üzerine de yeniden işverence işe girişinin bildirildiğini, fiili çalışmanın kesintisiz devam ettiğini savunmaktadır.
Mahkemece, çalışmanın kesintili gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda davacı şahitlerinin ayrıntılı beyanı tespit edilmemiştir. Ayrıca davacının istifa dilekçesine yönelik savunmasına ilişkinde bir araştırma yapılmamıştır. Belirtilen tarihte davacının Bağ – Kur sigortalılık kaydını kapatma yönünde bir işlem gerçekleştirip gerçekleştirmediği de ilgili kurumdan sorulmamıştır.
Bu durumda, davacının çalışma süresinin 31.03.2009 – 21.05.2009 tarihleri arasında kesintiye uğrayıp uğramadığı hususunda davacı şahitlerinin ayrıntılı beyanları alınmalı, anılan tarihte davacının Bağ Kur sigortalılığına ilişkin işlem gerçekleştirip gerçekleştirmediği araştırılmalı ve çalışmanın kesintili gerçekleşip gerçekleşmediği, davacının 31.03.2009 tarihlinden önce gerçekleşen çalışma süresinin istifa ile sona erip ermediği hususu tüm deliler bir arada değerlendirilerek belirlenmelidir. Eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsizdir.
3-Öte yandan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının yaz aylarında 08:30 – 20:00 saatleri arasında birbuçuk saat ara dinlenme ile çalıştığı kabul edilmesine rağmen, günlük çalışma süresinin on saat yerine onbuçuk saat olarak belirlenmesi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.