Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/32362 E. 2014/34699 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/32362
KARAR NO : 2014/34699
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ : İzmir 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2014
NUMARASI : 2013/798-2014/469

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının iş sözleşmesi davalı işverenlikçe haksız olarak feshedildiğini ve bu sebeple işe iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı işverence 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. II/h. hükmü uyarınca haklı sebeple feshedildiğini, fesih yapılmadan önce davacının 23.09.2013 tarihli uyarı yazısı ile ve sözlü olarak ikaz edildiğini, feshin son çare olma ilkesinin davalı şirketçe gözetildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iş sözleşmesinin feshinden evvel savunmasının istenmediği, bu açıdan fesih işleminin geçersiz olduğu gerekçesiyle davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Karar davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayalı olarak feshedilip feshedilmediği noktasındadır.
4857 sayılı Kanun’un 25/II. maddesinde, “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması. b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması. c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması. d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84. maddeye aykırı hareket etmesi. e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması. F) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi. g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi. h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi. ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.” hallerinde iş sözleşmesinin işverence haklı nedene dayalı olarak feshedilebileceği düzenlenmiştir.
4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 1. fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı Kanun’un 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
Buna karşılık, aynı Kanun’un 25. maddesinde öngörülen, işverenin haklı sebeple derhal feshinde ise yazılı şekil şartı aranmamaktadır.
Somut olayda, davacı ile davalı arasındaki iş sözleşmesinin 04.10.2013 tarihinde performansında ciddi düşüklük olduğu, işine gereken özeni göstermediği, konsantrasyın problemi yaşadığı ve uyarılara rağmen verilen görevleri yerine getirmediği gerekçeleriyle 4857 sayılı Kanun’un 25/2-h. maddesi uyarınca haklı sebeple feshedilmiştir. 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin II. bendinde, ahlak, iyi niyet ve çalışma kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Ancak belirtildiği üzere geçerli sebeple fesihten farklı olarak haklı sebeple fesihte şekil şartları aranmayıp, savunma alınması şart olarak kabul edilmemektedir. Bu açıdan mahkemece yapılması gereken; şekil şartları yönünde bir inceleme değil, işin esasına girilerek işverence yapılan feshin haklı sebebe dayanıp dayanmadığının araştırılması ve ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesidir.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.