Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/32335 E. 2014/34692 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/32335
KARAR NO : 2014/34692
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ : Karacasu Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2010/129-2013/5

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesini emeklilik sebebi ile feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile izin, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, fazla çalışma yapıldığında karşılığının imzalı bordro ile ödendiğini ve sadece yaz aylarında fazla çalışma yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda; davacının fazla çalışma talebi tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları ittifakla, su tevzi işinde çalıştıklarını, bu çalışmada gece- gündüz mesai kavramı olmadığını, bazen ayda 1-2 defa hafta sonu mesailerinin ödendiğini, bayramlarda da çalıştıklarını, ne zaman ihtiyaç olsa gece de olsa gidip ilgilendiklerini, günde 12-14 saat arası çalıştıklarını belirtmişlerdir. Üç davacı tanığı ise su tevzi işinin nisan ayında başlayıp kasım ayında sona erdiğini bildirmiştir. Davalı tarafından da, fazla çalışmanın sadece yaz aylarında olduğu ve kış aylarında fazla çalışma yapılmadığı savunulduğuna göre; tanıklar yeniden dinlenerek davacının yaz ve kış aylarında farklı çalışma bir şeklinin olup olmadığı, yazın ve kışın günde kaç saat çalıştığı açık ve tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmeli ve oluşacak sonuca göre davacının fazla çalışma alacağı gerekirse yeniden hesaplattırılmalıdır. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Bozma ilamının iki nolu bendinde de açıklandığı üzere; imzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Somut olayda; davalı tarafından sunulan ücret bordrolarının incelenmesinde, bir kısmının fazla çalışma tahakkuku içerdiği ve davacı tarafından ihtirazı kayıt ileri sürülmeksizin imzalanmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, bilirkişiden ek rapor aldırılarak fazla çalışma tahakkuku içeren ve ihtirazı kayıtsız imzalanmış olan bordro dönemleri dışlanarak fazla mesai alacağı yeniden hesaplattırılmalıdır. Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.