Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/32249 E. 2014/33850 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/32249
KARAR NO : 2014/33850
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 31/01/2013
NUMARASI : 2011/639-2013/60

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 1987 tarihinden emekli olduğu Kasım 2010 tarihine kadar davalı belediyede Temizlik İşleri Müdürlüğünde çalıştığını, çalıştığı sürede bir çok alacağının ödenmediğini, işten ayrıldıktan sonra bir kısım alacaklarının ödendiğini, toplu iş sözleşmesinde düzenlenen kıdem zammının hiç ödenmediğini, ilave tediye ve ikramiyelerin geç ödendiğini, işlemiş faizlerin ödenmesi gerektiğini, giyim yardımının eksik ödendiğini, beyanla işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, işyerinde fazla mesai yapılması halinde ücretlerinin ödendiğini, tüm hafta tatillerinde ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmanın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, çalışılan ulusal bayram genel tatul ve hafta tatili günü ücretlerinin toplu iş sözleşmesinin hükümlerine göre ödendiğini, vardiyalı çalışma halinde ödeme yapıldığını, kıdem zammının ücretlere eklenerek ödendiğini, ikramiye alacağı bulunmadığını, yakacak yardımı alacaklarının 23.12.2010 tarihinde ödendiğini, yol parası alacaklarının ödendiğini, giyim, ücret, yemek yardımı alacağı bulunmadığını, zamanaşımı definde bulunduklarını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçi, davalı işyerinde 2007, 2008 ve 2009 yıllarında birer ay ücretsiz izne çıkarıldığı gerekçesi ile ücretinin ödenmediğini, bordrolarda ücretsiz izinde olduğu gösterilen aylarda çalışmaya devam ettiğini ileri sürmüş, davalı işverense davacının tüm ücretlerinin ödendiğini savunmuştur. Davacı tanığı C.. C.. 2005 – 2006 yılında birer ay ücretsiz izinli gösterildikleri halde fiilen çalıştıklarını beyan etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanı ve ücret bordrolarına göre davacının 2007 ve 2009 yıllarında birer ay izinde olarak gösterildiği dönemde çalışmaya devam ettiği kabulü ile davacının iki aylık ücret alacağı hesaplanmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerle tarafların şahit beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının ücretsiz izinde olduğunu iddia ettiği 2008 yılı içinde ücretsiz izin kullanmadığı, davacının ücret bordrolarında ücretsiz izin kullandığı anlaşılan 2007 ve 2009 yıllarında çalıştığına yönelik iddiası hakkında inandırıcılığı yeterli bulunmayan şahit beyanından başka delil ibraz ve ikame etmemiş olması karşısında, davacı lehine ücret alacağına hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.
Somut olayda davacı işçinin dava dilekçesi ile akdi tatil ücreti alacağı talep etmediği gözetilmeksizin söz konusu alacak yönünden talep aşılarak karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.