Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/32237 E. 2014/34849 K. 09.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/32237
KARAR NO : 2014/34849
KARAR TARİHİ : 09.12.2014

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Ankara 16. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/02/2014
NUMARASI : 2012/386-2014/177

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı ile davalı arasında görülen işe iade davası sonucunda Ankara 16. İş Mahkemesinin 17.02.2014 tarih 2012/386 esas, 2014/177 kararı ile davanın reddi yönünde hüküm kurulmuş ve temyiz incelemesi sonucunda Dairenin 22.05.2014 tarih 2014/12387 esas 2014/14044 karar sayılı ilamı ile ONANMASINA karar verilmiştir. Davacı vekili 09.09.2014 tarihli dilekçesi ile kararın maddi hataya dayandığı gerekçesiyle ortadan kaldırılması istenilmiştir.
Maddi hata dilekçesi ve ekleri incelenmiştir
Yukarıda tarih ve numarası gösterilen ilam ile onanan mahkeme kararında, ek nisbi ödemelerin davalı işverenin gelirleri arasında değerlendirilmediği ve bu şekilde personel giderlerinin gelirlerinin %40’ını aştığının tespit edildiği ve davalı tarafından 5910 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesine dayanılarak yapılan feshin geçerli olduğunun kabul edildiği görülmektedir.
5910 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinin 4. fıkrasında. “Personel giderleri gelirlerinin yüzde 40’ını aşan birliklerin genel sekreterlikleri, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl içerisinde, personel giderlerini bu seviyeye getirmekle yükümlüdür, denilerek birliklere üç yıllık bir sürede gelirleri ile personel giderlerini ödeme yükümlülüğü getirilmiş olup işverence yapılan fesih de bu hükümle ilgilidir. Bu hükmün geçerli sebep olarak değerlendirilebilmesi için öncelikle üç yıllık bir süreçte personel giderlerinin birlik gelirlerinin %40’ından fazla olması gereklidir. O halde birlik gelirlerinin nelerden oluştuğu ile personel giderlerinin miktarının belirlenmesi gereklidir.
Bu noktada 5910 sayılı Kanun’un 18. maddesinde ihracatçı birliklerinin gelirleri sayılmıştır. Gelirler arasında nisbi ödemeler de yer almıştır. Maddenin 3. fıkrasında ve ilgili yönetmeliğin 46. maddesinde ise nisbi ödemeler açıklanmıştır. Anılan hükümlerde, “İhracat işlemleri üzerinden FOB bedelin asgari onbinde ikisi ile azami binde bin arasında, ilgili birliğin genel kurul kararıyla ve Bakanlık onayıyla belirlenen oranda, işlem günündeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden hesaplanmak suretiyle tahsil olunur. İhracatın geliştirilmesini teminen sektörel bazda tanıtım grupları oluşturulması halinde, FOB bedelin binde üçü oranına kadar ek nispi ödeme kesintisi genel kurul kararı ve Bakanlık onayı ile yapılabilir. Ek nispi ödeme kesintisi ayrı hesapta takip edilir. Aynı ürün için tahsil edilen nispi ödeme farklı oranlarda olamaz. Bu konuda birlikler arasında yeknesaklığın sağlanmasını teminen nispi ödeme oranının eşitlenmesine, ilgili sektör kurulunun görüşü alınarak TİM’in teklifi üzerine Bakanlık yetkilidir.'” denilmiştir. Diğer taraftan Türkiye ihracatçı Meclisleri ve İhracatçı Birlikleri Muhasebe Uygulama Usul ve Esasları düzenleyici işleminin 4. maddesi uyarınca” ek nisbi ödemeler” gelirler hanesinde değerlendirilmemiştir.
Tebliğ ve yönetmelik gibi düzenleyici işlemler kanuna aykırı olamazlar. Kanuna aykırı hükümler içermeleri halinde ise normlar hiyerarşisi gereğince bu hükümler uygulanmaz. Somut olayda dairece maddi hata yapılarak kanun gereği gelirler arasında yer alan ek nisbi ödemeler gelirler arasında sayılmamış ve personel giderlerinin gelirlerin “%40’ını aştığı kabul edilmiş ve feshin geçerli nedene dayandığı sonucuna ulaşılmıştır. Oysa dosya kapsamından ve fesih tarihi yakın olan emsal dosyalarda ek nisbi ödemeler gelirler kısmına dahil edildiğinde personel giderlerinin gelirlerin %40’ını aşmadığı görülmektedir. Bu nedenle Dairenin 22.05.2014 tarih 2014/12387 esas, 2014/14044 sayılı ONAMA ilamının maddi hataya dayalı olduğu, bu sebeple ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. Belirtilen nedenlerle, Ankara 16. İş Mahkemesinin 17.02.2014 tarih 2012/386 esas, 2014/177 kararı da 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih nedeni ve kıdemi dikkate alınarak altı aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacınm işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
5 Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 831,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp
davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak, 09.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.