Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/30989 E. 2014/35486 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/30989
KARAR NO : 2014/35486
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Adana 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/10/2012
NUMARASI : 2011/268-2012/589

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, Otobüs İşletme Müdürlüğünde şoför olarak çalıştığını, 14.02.2011 tarihinde emekli olduğunu, işyerinde iki vardiya halinde çalışıldığını, birinci vardiyanın saat 05:00’de başladığını otobüs işletmesinden ilk durağa gittiğini, saat 06:00’da servise çıkıp ara vermeden saat 13:00’e kadar çalıştığını, ikinci vardiyanın saat 13:00’de başladığını hat üzerinden arabayı alıp hiç ara vermeden 20:30-21:30’a kadar çalıştığını, işyerinde uygulanmakta olan Toplu İş Sözleşmesinin 18. maddesinde otobüs işletmesinde çalışan şoförlerin işin gereği olarak ara verilmeden çalıştırılması halinde ileri bir günde mutlaka dinlendirileceğinin bildirilmesine rağmen dinlendirilmeden Karayolları Trafik Kanununa da aykırı olarak çalıştırıldığını ileri sürerek, ara dinlenmelerdeki çalışmanın karşılığı olarak fazla çalışma alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, şoförlerin günde ortalama altı saat ile sekiz saat arasında değişen sürelerde çalıştığını, haftalık kırkdört saatlik çalışma süresinin aşılmasının söz konusu olmadığını, Şoför Talimatnamesinde son durağa on dakikadan önce gelinmeyeceği belirtilerek şoförlere bir gidişlik her seferde on dakika ihtiyaç molası verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, aksi ispatlanmayan şahit ifadelerine göre davacının ara dinlenmelerini trafik yoğunluğu sebebiyle kullanamadığı, böylece haftada üç saat fazla mesai yaptığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanunu’nun 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. 4857 sayılı Kanun’un 63. maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
Ara dinlenme için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık kırkbeş saati aşan kısmını oluşturması halinde ise zamlı ücret ödenmelidir.
Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde kullandırılması gerekir.
İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 3. maddesinin ikinci fıkrasında, ara dinlenmelerinin iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmidört saat içinde kesintisiz oniki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır. Değinilen maddenin birinci fıkrasında ise, ara dinlenme süresinin çalışma süresinden sayılmayacağı açıklanmıştır.
Somut olayda, mahkemece toplanan deliller hüküm kurmaya elverişli olmadığı halde davalı belediye ile husumeti bulunan davacı şahitlerinin beyanları esas alınarak sonuca gidilmesi isabetsizdir.
Davalı resmi kurum olup, kurum kayıtları ve özellikle otobüslerin güzergahlarına ilişkin çizelgeler getirtilmeli, gerekirse mahallinde keşif yapıldıktan sonra davacının çalışma saatleri ile ara dinlenme süreleri belirlenerek davacının talebi değerlendirilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.