Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/30830 E. 2014/34435 K. 04.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/30830
KARAR NO : 2014/34435
KARAR TARİHİ : 04.12.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/09/2014
NUMARASI : 2013/190-2014/513

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi C. Koray Ünal tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı işçi, davalı işyerinde çalıştığı sırada toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarının tam olarak ödenmediğini ileri sürerek fark kıdem tazminatı, ücret alacağı ile fark ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, toplu iş sözleşmelerinin kendi dönemleri için bağlayıcı olduğunu, yeni toplu iş sözleşmesinin yapıldığı 01.09.2002 tarihi sonrası için daha önceki toplu iş sözleşmelerinin geçerli olamayacağını, bu dönemdeki alacaklarında sözleşme tarihinden itibaren beş yıllık zamanaşımına uğradığını, bunun dışında davacının alacaklarının kendisine ödendiğini, 2009 yılında işveren ile sendika temsilcileri arasında yapılan protokol ile ücretlerin sabitlendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 31.03.2009 tarihli protokolün geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının talep etiği fark alacakları uyuşmazlık konusudur. Ancak mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu açık olmadığı gibi denetime elverişli de değildir. Bilirkişi raporunun tarafların iddia ve savunmalarını karşılayacak nitelikte, açık ve denetime elverişli olması gereklidir. Bilirkişi raporunda sonuca nasıl ulaşıldığı açıklanmalı ve gerek taraflarca gerekse yargı makamlarınca anlaşılabilmeli ve denetlemesi yapılabilmelidir. Mahkemece öncelikle dava dilekçesinde belirtilen 06.06.2001 tarihinde imzalanan protokol ile davacının uyuşmazlık konusu olan döneme ilişkin tüm bordroları dosya kapsamına dahil edilmeli, bundan sonra alanında uzman olan üç kişilik bilirkişi heyetinden ayrıntılı, açık ve denetime elverişli rapor alınarak sonuca gidilmelidir. Bu husus dikkate alınmadan, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.12.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.