Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/30796 E. 2014/31072 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/30796
KARAR NO : 2014/31072
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

MAHKEMESİ : Ankara 19. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/06/2014
NUMARASI : 2013/368-2014/625

Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverence haklı sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesini, çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer haklan ile işe başlatmama tazminatının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının düşük performans sergilediğini, olumsuz davranış ve işi aksatma gibi sebeplerle davacı hakkında çeşitli tarihlerde çok sayıda tutanak tutulduğunu ve uyarıldığını, davacının davranışlarının 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-h. bendi kaspasmında olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının düşük performansla çalıştığının davalı tarafça ispat edilememesi sebebiyle feshin geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı işveren tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece performans kriterine dayanılarak sözleşmenin feshedildiği kabul edilmiş ise de. iş sözleşmesinin ayrıca 4857 sayılı Kanun’un 25/II-h. maddesine dayanılarak feshedildilmesine göre mahkemenin gerekçesi yerinde değildir. Bu durumda, davacının verilen görevleri hatırlatıldığı halde görevlerini yapmamakta ısrar ettiği ileri sürülerek gerçekleştirilen feshin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı noktasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (h) alt bendinde, işçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmamakta ısrar etmesi durumunda işverenin haklı fesih imkânının bulunduğu hükme bağlanmıştır.
Mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nda işçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmaması haklı fesih sebebi olarak sayılmış ve işçinin bu anlık durumu yeterli görülmüşken, 4857 sayılı Kanun ile işçinin “görevi yapmamakta ısrar etmesi” kuralı getirilmiştir. İşveren tarafından fesih öncesinde, işçinin yapmakla yükümlü olduğu görevleri hatırlatılmalıdır. Bu hatırlatmanın sözlü ya da yazılı biçimde yapılması mümkündür. Bu konuda ispat yükü de işverendedir. İşverenin hatırlatmasının ardından sadece bir kez görevi yapmama yeterli sayılmamalıdır. İşçinin görevi yapmama eylemi hatırlatmanın ardından devamlılık arz etmelidir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin 4857 sayılı Kanun’un 25/11. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, iş yerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarına dayalı olarak gerçekleştirilen feshin ise 4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi kapsamında değerlendirilmelidir. İşçinin davranışı ancak iş yerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu iş yerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
Davacının iş sözleşmesi 12.02.2012 tarihli fesih bildirimi ile “ …iş sözleşmenize ve iş yerindeki çalışma düzenine aykırı davranışlar göstermeniz, işinize karşı ciddiyetsizliğiniz ve için gereklerini ikazlara rağmen yerine getirmemeniz nedenleri ile iş sözleşmeniz 12.02.2013 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/11 maddelerinin (h) bendi (İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi)….” gerekçesiyle feshedilmiştir.
Somut olayda, davacının vardiyalara düzenli olarak uymadığı ve gereğinden fazla mola süresi kullandığı dosya kapsamındaki tutanak, savunma ve disiplin cezaları içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacının eylemleri 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (h) anlamında “ısrar” mahiyetinde değil ise de. işin yürütümü bakımından önemli ölçüde olumsuzluklara sebep olduğu ve artık iş ilişkisinin devamının işverenden beklenemeyeceği gözönünde bulundurularak feshin geçerli sebebe dayandığı kabul edilmelidir.
Bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken.kabulü hatalı olmuş. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanm REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 290,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 11.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.