YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/30787
KARAR NO : 2014/35249
KARAR TARİHİ : 11.12.2014
MAHKEMESİ : İzmir 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/06/2014
NUMARASI : 2013/642-2014/565
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, işyerinde çalışırken ücret alacaklarının tam olarak ödenmemesi sebebiyle alacaklarının tahsili için icra takibi yaptığını, davalının borca itiraz ettiğini, itirazında haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline ve % 40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının ücretlerinin zamanında ve tam olarak ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, hesap bilirkişisinden alınan rapora itibar edilerek itirazın iptaline, takibe konu kısım üzerinden % 40 icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında icra inkar tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilir. İcra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Özellikle, işçinin kıdemi, ücreti gibi hesap unsurları, işverence bilinen ya da belirlenebilecek hususlardır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 8. ve 28. maddelerinin, işverene bu gibi konularda belge düzenleme yükümü yüklediği de gözden uzak tutulmamalıdır.
Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkâr tazminatı ödemekle yükümlüdür.
Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir. Somut olayda, alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.