Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/30773 E. 2014/35485 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/30773
KARAR NO : 2014/35485
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : İzmir 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/07/2014
NUMARASI : 2013/643-2014/363

Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan sendikal sebeple feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı İzmir Valiliği, ihale makamı olduklarını kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davacı ile aralarında işçi- işveren ilişkisi olmadığı gibi diğer davalı ile aralarında da alt işveren- asıl işveren ilişkisi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket, davacının iş sözleşmesinin amirlerine karşı saygısız davranması, emirlere itaat etmemesi ve verilen görevleri yerine getirmemesi sebebi ile defalarca uyarılmasına rağmen davranışlarında düzelme olmadığı için haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, davalı Şirketin iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu, feshin de sendikal sebebe dayandığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının alt işveren işyerindeki işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalılarca temyizi üzerine Dairemizce; tüzelkişiliği olmayan İzmir Valiliği aleyhine dava açılmasının hatalı olduğu ve davanın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanması gerektiği, davalılar arasında muvazaa bulunup bulunmadığının araştırılması ve fesihte sendikal sebep olup olmadığının tespiti için sendikal araştırma yapılması gerektiğinden bozma yapılmıştır.
Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen iki ve üç nolu bozma gerekleri yerine getirilmemiş, sadece sendikal araştırma yapılarak feshin sendikal sebebe dayandığı gerekçesi ile davanın kabulü ile davacının alt işveren işyerindeki işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen iki nolu bozma gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Dava doğrudan tüzel kişiliği bulunmayan İzmir Valiliğine yöneltilerek açılmış, karar başlığında da davalı olarak İzmir Valiliği gösterilmiştir. Bu duruma davanın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına karşı açılması gerekirken İzmir Valiliği aleyhine açılması hatalıdır. Ancak bu durum temsilde yanılma oluşturmakta olup davanın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na yöneltilmesi için davacı tarafa mehil verilmeli, usulüne uygun bir şekilde taraf teşkili sağlanarak tarafların gösterdiği deliller toplanmalı ve dosya yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre karar verilmelidir. Taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi usule aykırı olup hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir.
3-Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen üç nolu bozma gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin altıncı ve yedinci fıkralarına göre asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olup olmadığı veya muvazaaya dayanıp dayanmadığına yönelik re’sen yapılması gereken yargısal denetim, ilişkinin taraflarının, yani asıl işveren ve alt işverenin davada yer almalarını ve kendi hukuklarını koruyacak açıklama ve ispat haklarını zorunlu kılmaktadır. Aksince bir düşünce Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkına ve 6100 sayılı Kanun’un 27. maddesinde öngörülen hukuki dinlenilme hakkına aykırılık teşkil eder. Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna aykırı olarak kurulması veya muvazaaya dayanması halinde feshin geçersizliğine yönelik verilen karar gerçek işveren hakkında kurulmalıdır. Ancak, iyiniyetli olan davacı işçiye karşı taraf olmadığı muvazaanın ileri sürülemeyeceği, sözleşmenin hükümsüzlüğünün davacıya karşı ileri sürülmesinin Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesindeki iyiniyet kurallarına aykırı olması ve hiç kimsenin kendi hilesinden yararlanamayacağı ilkesi gereğince muvazaalı işlemi yapan davalı şirketin davacının Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına süresi içinde başvurması halinde hak kazanacağı dört aya kadar ücret ve diğer haklarından, davacının Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından süresi içinde işe başlatılmaması halinde bir yıllık brüt ücret tutarında belirlenen, daha açık bir anlatımla davalı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının davacının iş sözleşmesinin geçersiz sebeple feshi sonucuna bağlı kanuni yaptırım sonucu doğan alacağından diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilmelidir. Mahkemece taraflar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Kabule göre de; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25/5. maddesinde yer alan “İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanun’un 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. ” hükmü gereğince; sendikal sebeple fesihte işe başlatmama şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata hak kazanılacağından, sendikal tazminatın işe başlatmama şartına bağlanması da hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.