Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/29948 E. 2014/33853 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/29948
KARAR NO : 2014/33853
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : Yalova İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/02/2013
NUMARASI : 2009/384-2013/41

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili tarafların 01.07.2005 tarihinden itibaren geçerli olan hizmet sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmenin konusunun davalıya ait Y.’daki bir tersanenin inşa edilmesi olduğunu, bu hizmete karşılık davalının ayda 5.000,00 ABD Doları ücret ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davacının edimini yerine getirdiği halde davalının ödemelerini yapmadığını, bunun üzerine ücret alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, davalının bu itirazının alacağı ve takibi sürüncemede bırakmaya matuf olduğunu, bu sebeplerle davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötüniyetle yapılan itiraz sebebiyle davalının % 40’tan az olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 2005 yılı ortalarında müvekkili şirketin ortakları arasında meydana gelen anlaşmazlıklar sebebiyle sözleşme tarihinden önceki dönemde müvekkili şirketin gayrı faal durumda olduğunu, bu sebeple müvekkili şirketin böyle bir sözleşme yapmış olamayacağını, davacının Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/415 esas sayılı davasına konu sözleşmeye göre 12.02.2005 tarihinde O. Tekne Sanayi ve Tur. Tic. A.Ş. ile aktedilmiş olduğu belirtilen sözleşme sebebiyle bu tarihten itibaren bu şirket adına çalışmaktayken, 01.11.2005 tarihinden itibaren Y.G. Yapım San. ve Tic. A.Ş.’de sigortalı olarak çalışmaya devam ettiğini, davacının iddia ettiği 01.07.2005 – 31.06.2009 tarihleri arasında müvekkili şirkete hiçbir hizmette bulunmadığını, gayrı faal olan bir şirkette iş yapmış olmasının ve dört yıl süre ile ücret almamış olmasının da esasen hayatın olağan akışına uygun olmayacağının tartışmasız olduğunu davacının müvekkil şirkette çalışmış olduğu iddiasının gerçekle bağdaşır bir yanının olmadığını, bu sebeplerle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ile bilirkişi raporuna dayanılarak, dinlenilen şahitlerin, davacının davalı şirkete ait İstanbul’daki gemi yapım işinde çalıştığını, yine Y.’daki tersane kurulumuyla ilgili gerekli işlemleri yaptığını ve sözleşmede belirtilen tarihler arasında davalı iş yerinde çalıştığını belirttikleri, davacının başka iş yerlerinde çalışmasının davalıya ait iş yerinde çalışmadığı anlamına gelmeyeceği, ücretlerin ödendiğinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. ve devamı maddeleri gereğince davalı işveren tarafından yazılı belgelerle ispatlanmasının gerektiği, bu konuda davalı işveren tarafından yazılı belge sunulamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında çalışma olgusu konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma olgusunu işçi ispatlamak zorundadır. İşe giriş bildirgesi, Sosyal Sigortalar Kurumu kayıtları, iş yeri şahsi sicil dosyasındaki deliller, işçinin banka hesabına yapılan ödemeleri gösteren kayıtlar işe giriş ve çalışma süreleri yönlerinden önemli delillerdir.
Davacı, dosya içindeki mübrez iş sözleşmesine dayanarak davalı işyerinde 01.07.2005 – 30.06.2006 tarihleri arası bir yıl süre ile çalıştığını, sözleşmeye göre kendisine aylık 5.000,00 ABD Doları ücret ödenmesinin kararlaştırıldığını ancak davalı tarafça çalışma süresince hiçbir ücret ödemesi yapılmadığını ileri sürmüştür. Davalı ise söz konusu sözleşmenin konusu tersanenin kanuni engellerle yapılamadığını bu sebeple davacının davalı şirkette çalışmadığını dava dışı Y. G. Yapım San. Tic. A.Ş.’de çalıştığını ve buradaki çalışmalarının karşılığında ücretlerinin ödendiğini savunmuştur. Davacının hizmet döküm cetveline göre davalı şirkette çalışmasına ilişkin bir bildirim yapılmadığı görülmüştür. Taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 3. maddesine göre davacının görevi, Y. İli T. İlçesi sınırları içinde inşa edilecek olan tersane ile ilgili malzeme veya hizmet alımı ve bunlarla ilgili sözleşmelerin hazırlanması, hazırlatılması, taşeronlar ile imzalanacak olan sözleşmelerin hazırlanması, hazırlatılması ve kontrol edilmesi, gerekli idari ve teknik şartnamelerin hazırlanması, kontrol edilmesi ve kontrol ettirilmesi işlerinin yerine getirilmesi olarak tanımlanmıştır. Davacının davalı şirketle imzaladığı sözleşme kapsamında çalışmalarına ilişkin olarak davacı şahidi D.A., davacı ile dava dışı Y.G. şirketinde 2006-2010 yılları arasında çalıştığını, Y.’da kurulması planlanan tersanenin kurulmadığını, davacı şahidi A. Z. davacı birlikte çalıştığını, tersane yapımı ile ilgili bürokratik engellerden dolayı Y.’da tersane yapımına başlanamadığını beyan ettikleri, diğer davacı şahitlerinin davacının davalı şirkette çalıştığına dair görgüye dayanan bilgilerinin olmadığı, davalı şahidi Ö. Ö. iş sözleşmesine konu tersanenin hiç bir zaman inşaa edilmediğini ve inşası içinde bir faaliyette bulunulmadığını beyan etmiştir. Mahkemece hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda davacının 01.07.2005 – 30.06.2006 tarihleri arasında davalı şirket işyerinde çalıştığı, aylık 5.000,00 ABD doları ücret aldığı, sözleşme süresince davalı tarafından davacıya ücret ödendiği ispat edilemediği kabulü ile dava konusu ücret alacağı hesaplanmıştır.
Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerle dinlenen şahit beyanlarından, davacının Yalova’da anılan sözleşmedeki görevleri yapmak üzere davalı şirketle sözleşme imzaladığı fakat kanuni engeller sebebiyle tersanenin kurulamadığı, ancak davalı şirketin ortağı tarafından, tersane sahibi olan dava dışı Y. Gemi Yapım Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin hisselerinin devralındığı, davacının bu şirkette yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak görevlendirildiği, davacının davalı şirkette çalıştığını iddia ettiği döneme ilişkin herhangi bir çalışmasının Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmediği, davacı tarafından açılmış bir hizmet tespit davası bulunmadığı anlaşılmış olup şahit beyanlarına göre dava konusu sözleşmedeki işlerin yapılmadığı ve davacının davalı iş yerinde fiilen çalışmadığı anlaşıldığından davanın reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi