Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/28993 E. 2015/33141 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/28993
KARAR NO : 2015/33141
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Kırıkkale 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2014
NUMARASI : 2012/116-2014/279

DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti, hafta tatili, ücret zam farkı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, çalışması boyunca bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, zam farkı ve ücret ile fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, zamanaşımı def’inde bulunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Davalı temyizi yönünden;
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalı vekilinin temyiz isteminin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427, 432. maddeleri uyarınca REDDİNE,
2-Davacı temyizi yönünden;
a)Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
b)Davacı işçinin dava konusu fazla çalışma ve genel tatil alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Genel tatil alacağı bakımından da aynı ilkeler geçerlidir.
Somut olayda; işçi imzasını içermeyen puantaj kayıtlarına itibar edilerek dava konusu fazla çalışma ve genel tatil alacaklarının kısmen reddedildiği anlaşılmaktadır. Ancak Dairemizin 2015/21590 esas, 2015/28556 karar sayılı dosyasında işçi imzasını içermeyen puantaj kayıtlarının yeniden değerlendirilmesinde; işçi imzasını içermeyen ve tek taraflı şekilde işverence düzenlenmiş olan puantaj kayıtlarına itibar edilmemesi gerektiği görüşü benimsenmiştir. İmzasız puantaja göre dava konusu alacakların kısmen reddi isabetsiz ise de; davacı tanıklarının da davalı aleyhine dava açtıkları ve somut davada çıkacak sonuçtan menfaat elde edecekleri de tartışmasız olduğundan başka delillerle desteklenmeden tek başına husumetli tanık anlatımına itibar edilmesi de mümkün değildir. Bu sebeple; dava konusu fazla çalışma ve genel tatil alacakları bakımından davalı tanık anlatımları ile sonuca gidilmelidir. Zira davalı tanıklarının da dava konusu alacakların varlığını kısmen doğrulayan beyanları bulunmaktadır. Dosya içindeki bordrolar imzasız olup, davalının bir kurum olması sebebi ile bordroda tahakkuk ettirilen miktarların ödendiğinin peşinen kabul edilmesi de isabetli olmamıştır. Dava konusu fazla çalışma ve genel tatil alacakları davalı tanık anlatımlarına göre hesaplanmalı ve davacının ücretini aldığı bankadan banka hesap hareketleri celp edilerek, bordroda tahakkuk ettirilen fazla çalışma ve genel tatil ücretlerinin ödendiğinin tespiti halinde ödenen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.