Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/28930 E. 2014/30072 K. 03.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/28930
KARAR NO : 2014/30072
KARAR TARİHİ : 03.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2014
NUMARASI : 2014/235-2014/352

Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacılar vekili, 10.07.2010 ödeme tarihli ve 4.400,00 TL bedelli senedin işçilik alacaklarına karşılık olarak davalı işçiye verildiğini, işçi tarafından senedin icra takibine konulduğunu, ancak 14.07.2010 tarihinde davalı işçiye senede karşılık 2.000,00 TL ödendiğini, bu sebeple 4.400,00 TL bedelli senedin 2.000,00 TL’sinden borçlu olmadıklarının tespiti ile haksız ve kötüniyetli olarak yapılan takip sebebiyle %40 kötüniyet tazminatının hüküm altına alınmasını istemiştir. Yargılama sırasında senede ilişkin borcun tamamı ödendiğinden davacılar davayı istirdat davasına dönüştürmüşlerdir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işçi, fesihte davacı işverenden alacağı miktarın daha fazla olduğunu, ancak 4.400,00 TL’sinin senede bağlandığını, senette yazan miktar dışında ücret alacağı da bulunduğunu, bahsi geçen 2.000,00 TL’nin ücret alacağına mahsuben alındığını, 14.07.2010 tarihli belge düzenlenirken asıl alacakları 7.300,00 TL olduğundan alınan 2.000,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.300,00 TL yazılmak istendiğini, ancak işverence üzeri çizdirilerek 4.400,00 TL yazdırıldığını, 2.000,00 TL ödemenin senede ilişkin olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar tarafından temyizi üzerine Dairemizce; 14.07.2010 tarihli 2.000,00 TL’lik ödemenin, 10.07.2010 ödeme tarihli ve 4.400,00 TL bedelli senede ilişkin olduğu ve bu nedenle davanın kabulü gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan mahkemece, davacıların davalıya 2.000,00 TL borcu olmadığının tespitine, davacılar tarafından ödenmiş olduğu anlaşıldığından 2.000,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine ve diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacılar lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Menfi tespit davasının açıldığı tarihte yürürlükte olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72/5. fıkrasında aynen “…. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olamaz.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda; davacılar tarafından, takip konusu senedin 2.000,00 TL’si takip tarihinden önce ödendiği halde kötüniyetli olarak senedin tamamı icraya konulduğu için davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi talep edilmiştir. Dosya içeriğine ve Dairemiz bozma ilamı ile mahkemenin bozma sonrası kabulüne göre de takip tarihinden önce 2.000,00 TL’sinin ödendiği anlaşılan takip konusu senedin tamamının icraya konulduğu anlaşılmakla, davalının bu davranışı kötüniyetli bir davranış olduğundan, davacıların kötüniyet tazminatı talebinin kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.