Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/28783 E. 2014/30841 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/28783
KARAR NO : 2014/30841
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ : İzmir 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/04/2014
NUMARASI : 2013/121-2014/209

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haksız ve geçersiz sebeple feshedildiğini, doğum izni sonrasında 31.10.2012 tarihinden itibaren üç aylık ücretsiz izin hakkını kullanmakta olduğunu, bu açıdan devamsızlığının söz konusu olmadığını belirterek, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık sebebi ile feshedildiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı işveren tarafça verilen doğum izninin başlangıç tarihinin 31.10.2012 tarihi olup davacının üç aylık doğum izninin sona erme tarihi olan 31.01.2013 tarihinden önceki 29.01.2013 tarihinde yani davacının ücretsiz iznini kullandığı sırada iş sözleşmesinin devamsızlık sebebi ile sona erdirilmesi şeklindeki fesih işleminin usulüne uygun ve haklı veya geçerli sebebe dayalı olduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun, “Analık halinde çalışma ve süt izni” başlığını taşıyan 74. maddesi, hamile olan ve doğum yapan kadın işçilerin, doğum öncesi ve sonrasında kullanacakları doğum iznini, hamilelikleri sırasında yapılan doktor kontrollerine ilişkin izinleri ve bir yaşından küçük çocukların emzirilmesi için süt iznini açık ve ayrıntılı şekilde düzenlemiştir. Aynı Kanun’un, feshin geçerli sebebe dayandırılması başlığını taşıyan 18. maddesinin (e) bendinde ise, 74. maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemenin, özellikle geçerli feshe gerekçe olamayacağı düzenlenmiş ve 74. maddedeki değinilen hususlara atıf yapılmıştır. Kanun koyucu, bu şekilde, kadın işçiler için belirlediği bir takım hakları güvence altına almıştır. 4857 sayılı Kanun’un 74. maddesinde, yukarıda değinilen hususlara ek olarak, ücretli doğum izninin ardından, istekleri halinde kadın işçilere altı aya kadar ücretsiz doğum izni verileceği belirtilmiş ve kanun koyucu, yorum kurallarına başvurulmasına gerek kalmaksızın, bu hakkı işverenin taktirine bırakmayacak şekilde açık ve net olarak düzenlemiştir. Buna karşın, İş Kanunu sistematiği açısından, ilgili hususu, yaptırım ile güvence altına alan açık bir düzenleme yapılmamakla birlikte, tamamen korumasız bırakıldığı da düşünülemez. Bir başka anlatımla, doğum yapan kadın işçinin, ücretsiz doğum iznini kullanmak istemesi ve işveren tarafından buna izin verilmemesi halinde, kadın işçi tek başına alacağı karar ile işverene bildirimde bulunarak, ücretsiz doğum iznine ayrılabilir. Ancak bu izin birbirini takip eder nitelikte ve sebebi olduğu dönem dahilinde kullanılmalıdır.
Somut olayda, davacı işçinin doğum yaptığı, doğum sonrasında kullandığı ücretli izinlerinden sonra, 22.07.2012 tarihinden itibaren birinci 3 aylık ücretsiz izni kullandığı bu sürenin 22.10.2012 tarihinde sona erdiği, davacının aynı gün ikinci 3 aylık doğum izni talebinde bulunduğu, davalı işveren tarafından davacının talebinin kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının ikinci dönem 3 aylık doğum iznin başlangıcı 22.10.2012 bitişi ise 22.01.2013 olup, davacı bu sürenin bitiminde ise gelmediğinden davacının iş sözleşmesinin devamsızlık haklı sebebine dayalı olarak feshi doğrudur. Anılan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı Kanun’un 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 156,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili İle davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre.1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 10.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.