Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/28600 E. 2014/30810 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/28600
KARAR NO : 2014/30810
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ : İzmir 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 31/12/2013
NUMARASI : 2013/438-2013/707

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, feshin geçerli nedene dayanması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Mahkeme kararı, taraflarca temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş sözleşmesinin geçerli ve haklı sebeple feshedilip edilmediği noktasındadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan sebepler, aynı Kanun’un 25. maddesinde belirtilen sebepler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen sebeplerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan sebeplerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebebe dayandığını kabul etmek gerekecektir.
Öte yandan, 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır.
Dosya içeriğinden, davacının iş sözleşmesinin Manisa bölgesinde 2012 yılının Mart ile Aralık ayları arasında, ölçüm şirketi İPSOS çalışanının CCİ satış temsilcileri ile birlikte piyasayı gezdikleri ve red ölçüm sonuçlarını etkilemeleri nedeniyle haklı sebebe dayanılarak feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece, işe iade yönünden geçerli fesih nedeninin varlığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır.
Davalı işveren tarafından, dosya kapsamına disiplin dosyası kayıtları sunulmuş, dosyada dinlenen tanık beyanları ile soruşturmada ifade veren ve emsal dosyalardada tanıklığı bulunan dosyada dinlenmeyen Ali G…’in beyanlarını değiştirdiği, davacı tanıkları ile davalı tanık beyanları arasında çelişkilerin meydana geldiği görülmüş, davalı şirketten satış sonuçlarının nasıl ve ne düzeyde etkilendiğine ilişkin sonuçlar dosyaya getirtilmemiştir. Manisa bölgesinde 2012 yılının Mart ile Aralık ayları arasında sonuçlar, önceki ve sonraki yıllara ait ölçüm sonuçları dosyaya getirtilmeli, konusunda uzman bilirkişinin bulunduğu bilirkişi heyetinden fesih bildiriminde belirtilen sebeplerin sabit olup olmadığı, davacının red ölçüm sonuçlarını etkileyip etkilemediği somut bir şekilde tespit edilmeli, tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeli ve oluşacak sonuca göre feshin haklı, geçerli veya geçersiz sebebe dayanıp dayanmadığı hususunda karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.