Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/28328 E. 2014/30067 K. 03.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/28328
KARAR NO : 2014/30067
KARAR TARİHİ : 03.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2013
NUMARASI : 2010/791-2013/60

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin ve fazla çalışma alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş sözleşmesinin feshedilmediğini, işyerinin çalışanlarla birlikte dava dışı İ…’a devredildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu aynı yasanın 3. fıkrasında açıklanmış ve devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
4857 sayılı Kanun’un 120. maddesi hükmüne göre mülga 1475 sayılı Kanun’un 14. maddesi halen yürürlükte olduğundan, kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından işyeri devirlerinde belirtilen hüküm uygulanmalıdır. Anılan hükme göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet sözleşmeleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.
Somut olayda, davacı 26.02.2007 tarihinde işten çıkartıldığını iddia ederken; davalı Şirket, davacının iş sözleşmesinin feshedilmediğini, 12.02.2007 tarihinde işyerinin çalışanlarla birlikte dava dışı İ…’a devredildiğini savunmuştur. Davacının sigorta hizmet cetvelinin incelenmesinde, 12.02.2007 tarihinde davalı Şirket tarafından işten çıkışının bildirildiği ve 13.02.2007 tarihinde dava dışı C…Temizlik Bilgi İşlem Otom. Sağlık Hizm. İnş. San. Tic. A.Ş. ‘ne girişinin bildirildiği, adı geçen şirketin dava dışı İ.. ile 01.01.2007-31.03.2007 dönemi için hizmet alım sözleşmesi imzaladığı anlaşılmaktadır. Dava dışı İ… da, davacının 02.03.2007 tarihinden itibaren alt işverenler nezdinde otopark görevlisi olarak çalışmasını sürdürdüğünü belirtmiştir. Dosya içindeki delil ve belgelere göre; davalı şirketin Eminönü Belediyesinin iştirakı olup Belediyeye ait otoparkları işlettiği, Belediyenin tüzelkişiliği sona erince otoparkların çalışanlarla birlikte İ…’a devredildiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu durumda; 12.02.2007 tarihinde davalı şirketten çıkışı bildirilen ve ertesi gün dava dışı İ…’ın alt işvereni tarafından aynı işyeri için işe girişi bildirilen davacının iş sözleşmesinin davalı işverence feshedilmediği, olayda işyeri devrinin bulunduğu ve bu sebeple davacının feshe bağlı alacaklar olan kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacaklarını talep edemeyeceği anlaşıldığından, anılan alacakların reddine karar verilmelidir. Bu yön gözetilmeden sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.