Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/28288 E. 2014/31235 K. 12.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/28288
KARAR NO : 2014/31235
KARAR TARİHİ : 12.11.2014

MAHKEMESİ : Nazilli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/06/2014
NUMARASI : 2011/297-2014/444

Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kurum işyerinde değişen alt işverenlerin işçisi olarak uzun yıllar çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı şirket vekili, davacı işçinin müvekkili firmada çalıştığı döneme ilişkin olarak hafta tatili, fazla çalışma, dini ve milli bayramlara ilişkin ücretlerinin ödendiğini, davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, bu sebeple davacının müvekkili firmadan herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Emniyet Genel Müdürlüğü vekili, haksız ve yersiz açılan, kanuni dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep yokken işverence feshedildiği, diğer taleplerine ilişkin alacaklarının da olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıp çalışmadığı ile ulusal bayram ve genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık vardır.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir.
Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda, tarafların dinlettikleri tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
İmzalı ücret bordrolarından, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir.
Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıt taşımaması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yapıldığını yazılı delille kanıtlaması imkân dahilindedir.
Somut olayda; davacı tanıklarının bazılarının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmadıklarını beyan ettikleri görülmektedir. Davacı tarafından ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığı kanıtlanamadığından bu talebin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
3-Davacının kıdemine göre hak kazandığı yıllık izin süresinin yetmiş gün olmasına rağmen yetmişaltı gün üzerinden hesaplama yapılması da yerinde olmamıştır.
4-Nihayet faiz başlangıcı bakımından dikkate alınan ihtarname sadece davalı şirkete gönderilmiş olup davalı idare açısından temerrüt ihtarname ile gerçekleşmemiştir. Davalı idare açısından dava ve ıslah tarihi faiz başlangıç tarihidir. Yine ihtarnamede davacı tarafından üç gün süre verildiği göz önüne alınmamıştır. Faiz başlangıcı açısından bu esaslara aykırı karar verilmesi de bozma sebebi yapılmıştır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.