Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/28219 E. 2014/30010 K. 03.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/28219
KARAR NO : 2014/30010
KARAR TARİHİ : 03.11.2014

MAHKEMESİ : Ankara 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/05/2014
NUMARASI : 2013/390-2014/941

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili davacının görünürde dava dışı A.. Rehberlik Hizmetleri A.Ş.’nin alt işveren, davalı T.. A..’nin asıl işveren olarak gözüktüğü Ankara İl Telekom Müdürlüğü içinde bulunan T.. T.. O..Çağrı Merkezi işyeri emrinde 12.08.2006 tarihinden itibaren çalışmakta iken iş akdinin 13.03.2013 tarihi itibari ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22/II maddesi uyarınca tazminatsız olarak feshedildiğini belirterek davalı işverence yapılan fesih işleminin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı T..T..A.Ş. vekili, davacının çalışmakta olduğu işyerinin A.. A.Ş. adına kayıtlı olduğunu ve müvekkili şirket işyerlerinden farklı bir iş koluna bağlı olduğunu belirterek husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dahili davalı A.. A.. vekili , davacının U.. B..biriminde asistan olarak görev yaptığını, müvekkili şirketin hizmet kalitesinin ve verimliliğinin arttırılması, standartların yükseltilmesi amacı ile yapılan organizasyon çalışmaları sonucunda Ankara Lokasyonda T.. İnbound biriminde asistan unvanında görevlendirildiğini davacıya 13.03.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, görevlendirmeyi kabul etmediğini beyan ettiğinden ve yapmakta bulunduğu görevi yerine getirmemekte ısrar ettiğinden davacının iş sözleşmesinin müvekkili şirketçe 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2 maddesi gereğince haklı sebebe dayanarak feshedildiğini, sunulan teklifi reddetmesinin müvekkili şirketi son çare olarak haklı nedenle feshe zorunlu bıraktığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacıya görev değişikliğinin tebliğine ilişkin yazıda belirtilen şirketin hizmet kalitesinin ve verimliliğinin artırılması, standartların yükseltilmesi amacıyla yapılan organizasyon çalışmaları gerekçesini kanıtlar delillerin sunulmadığı, nakli zorunlu kılan objektif sebeplerin ortaya konulamadığı, dolayısıyla davalı işverence iş sözleşmesinde öngörülen nakil yetkisinin iyiniyet kurallarına uygun kullanılmadığı, davacının iş sözleşmesinin haklı veya geçerli sebeple feshedildiğinin davalı A… Rehberlik Hizmetleri A.Ş. tarafından kanıtlanamadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri ve davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
4857 sayılı Kanun’un 22. maddesi uyarınca, “İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir sebebe dayandığını veya fesih için başka bir geçerli sebebenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.” Bu maddeye dayanılarak yapılacak değişiklik feshinde; değişiklik ve fesih bildirimlerinin yazılı yapılması ve sebeplerinin de yazılı gösterilmesi geçerlilik şartdır.
İşverenin vereceği talimatlarla, Anayasa ve kanunların emredici hükümleri ile toplu ve bireysel iş sözleşmeleri hükümlerine aykırı olmamak üzere, işin yürütümü ve işçilerin işyerindeki davranışlarını düzenleyebilme hakkına yönetim hakkı denir. İş şartlarında değişiklik, işverenin yönetim hakkı ile doğrudan ilgilidir. İş şartlarındaki değişiklikler geçerli sebebe dayandığı takdirde, ayrıca iş şartlarında esaslı değişiklik yoksa veya işçi aleyhine bir durum oluşmuyor ise, işverenin yönetim hakkının sınırlandırılması gerekmez. İşveren, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca, yönetim yetkisi kapsamındaki bu hakkını kullanırken, keyfi davranmamalı, işyeri değişikliği ile ilgili işletmesel kararı alırken dürüst olmalıdır.
İşverenin yönetim hakkı kapsamında kalan ve geçerli sebebe dayanan değişiklikler çalışma şartlarının esaslı değişiklik olarak nitelendirilemez. Geçerli sebep işçinin verimi ile davranışlarından ya da işyeri gereklerinden kaynaklanabilir.
İşyerinde iş şartlarında değişikliği gerektirmeyen çalıştırılma imkânı, değiştirilmiş iş şartları altında çalıştırılabileceği başka bir çalışma yerine nakilden önce uygulanması gereken tedbirdir. İşçinin iş şartlarının değiştirilmesi gerekmeden çalıştırılabileceği birden fazla çalışma yeri varsa, işveren bunlar arasından birini seçme hakkına sahiptir. İşverenin talimat verme hakkı kapsamında alternatif tedbirler arasında iş şartlarında ve sözleşme değişikliğine sebep olmayacak şekilde bir tedbir imkanı var ise ve bu kapsamda bir çalışma yerinde çalıştırabilecekse değişiklik feshine başvurulmaması gerekir.
Dosya içeriğine göre, davalı işyerinde U… B… asistanı olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin 10.11.2011 tarihinde “şirketimiz A..Rehberlik A.Ş bünyesinde 12.08.2006 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesine istinaden çalışmaktayken ve halihazırda U… Backoffice biriminde asistan unvanıyla görevinizi yürütmete iken;şirketimizde hizmet kalitesinin ve verimliliğinin artırılması, standartların yükseltilmesi amacı ile yapılan organizasyon çalışmaları sonucu T.. in… biriminde asistan ünvanında görevlendirildiğiniz tarafınıza 13.03.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup, görevlendirmeyi kabul etmediğinizi beyan ettiğinizden ve yapmakla görevli bulunan görevi yerine getirmekte ısrar ettiğinizden iş sözleşmenizin 25/II gereğince tazminatsız feshedilmiştir” denilerek iş sözleşmesinin sonlandırıldığı anlaşılmaktadır. Davalı şirket tarafından sunulan inbound biriminde asistanlık görev değişikliği bu anlamda feshe etki eden en temel sebeptir. Mahkemece söz konusu görev değişikliğinin 4857 sayılı Kanun’un 22. maddesi gereğince çalışma şartlarında esaslı bir değişikliğe sebep olup olmadığı, görev değişikliğinin geçerli bir sebebe dayanıp dayanmadığı araştırılmamıştır. Bu araştırma ve inceleme yapılmadan, gerektiği takdirde keşfe gidilmeden ve bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmadan eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.