Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/28198 E. 2014/34101 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/28198
KARAR NO : 2014/34101
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/07/2013
NUMARASI : 2012/65-2013/518

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, davalıdan kıdem, ihbar tazminatı ile sair işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının bir kısım işçileri haksız isteklerini kabul ettirmek için kışkırtmak suretiyle işçilerin işi bırakmalarına ve işin durmasına sebep olduğundan iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ve bir kısım işçilerin hak aramak adına hareket ettikleri, bu durumun fesih için haklı sebep teşkil etmediği gerekçesiyle isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ücreti konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı, ayrıca davacının çalıştığı işyerinin faaliyet gösterdiği alanda uzman bir bilirkişiden de görüş alınarak davacının fesih tarihindeki gerçek ücreti saptanmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Davacı 1.250,00 TL ücret aldığını ancak ücretin bir kısmının elden ödendiğini ileri sürmüş, davacı tanıkları da davacıyı doğrulamıştır. Davalı ücret iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirtmiş, davalı tanıkları ücrete ilişkin bir beyanda bulunmamışlardır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının iddiası doğrultusunda hesaplama yapılmış ise de emsal ücret araştırması yapıldıktan sonra belirlenecek ücrete göre alacakların hesaplanması gerekirken eksik araştırmayla sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.