Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/27629 E. 2016/1031 K. 19.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/27629
KARAR NO : 2016/1031
KARAR TARİHİ : 19.01.2016

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Ankara 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 08/07/2014
NUMARASI : 2013/1344-2014/804

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesini işçilik alacaklarının eksik ödenmesi gerekçesiyle haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının eksik ödenen ücret alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar kanuni süresi içinde davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçi; fazla çalışma isteğinde bulunmuş, mahkemece fazla çalışma alacağının kabulüne karar verilmiştir.
Dosyada fazla çalışmayı ispatlayan yazılı bir delil bulunmamaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen bu alacakların ödendiği varsayılır. Bordroda bu bölümlerin boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi fazla çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
Bu çalışmaların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai konusunda hesap yapılırken sadece davacı tanık anlatımları dikkate alınmıştır. Ancak davalı işyerinde belirli tarih aralığında çalıştığı anlaşılan davacı tanıklarının anlatımı davacının tüm dönemleri için varsayıma dayalı değer verilerek fazla çalışma yapıldığının kabul edilmesi hatalıdır. Bu yön gözetilerek davacı tanıklarının işyerinde çalıştığı dönemle sınırlı olarak fazla çalışma ücreti miktarı belirlenmelidir. Mahkemece yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında bakiye ücret alacağının hesaplanması noktasında da ihtilaf bulunmaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bakiye brüt ücret alacağı hesaplanırken işveren tarafından yapılan ücret ödemesi brüt yerine net miktar üzerinden mahsup yapılmıştır. Hatalı mahsup işlemine göre bakiye brüt ücret alacağının tespit edilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.