Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/27449 E. 2014/30296 K. 04.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/27449
KARAR NO : 2014/30296
KARAR TARİHİ : 04.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2013
NUMARASI : 2010/1196-2013/62

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalıya ait iş yerinde 14.02.2005 – 07.03.2008 tarihleri arasında çalıştığını, işten ayrılması sebebi ile 2007 ve 2008 yıllarına ilişkin hak kazandığı jestiyon primi ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ve işten çıkışından sonra yapılan maaş zammına ilişkin fark alacağının ödenmediğini ileri sürerek, belirtilen işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, jestiyon priminin, ödeme tarihinde iş yerinde çalışmaya devam eden işçilere başarı derecesine, konumuna, hizmet süresine göre genel müdürlük takdirine bağlı olarak ödendiğini, davacının prim ödemesine ilişkin şartları taşımadığını, fesihten sonra yapılan maaş farkından davacının faydalanamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 2007 ve 2008 yıllarına ait jestiyon primine hak kazandığı, maaş zammı farkının ücrete yansıtılmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)Taraflar arasında davacının 2008 yılı jestiyon primine hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Şirket iç yönergesinin jestiyon primi hakkındaki 31/5. maddesinde: ”Bankanın bir yıl zarfında elde ettiği faaliyet sonuçlarının önceki yıllarla karşılaştırılması ve yapılacak genel değerlendirme sonucunda saptanacak gelişme derecesine göre; sonuçların alınmasında fiili sorumluluk ve görev almış olan ve ödeme tarihinde görev başında bulunan İdarecilere , o görevdeki hizmet süreleri, başarı dereceleri, şube sınıfı gibi faktörlerin gözönüne alınması suretiyle, yılda bir kere Jestiyon Pirimi ödenir. Unvanları itibariyle prim ödenecek İdareciler Genel Müdürlükçe belirlenir.
Prim ödeme tarihinde görevi başında bulunmamakla birlikte ödemeye esas dönemde emekliye ayrılan, vefat eden ve muvazzaf askerlik sebebiyle ücretsiz izinli sayılan idarecilere de görevde bulundukları süre, şube sınıfı, sonuçlardaki etkinlikleri ve başarı dereceleri dikkate alınarak Jestiyon priminin ödenip ödenmemesi hususu Genel Müdürlüğün takdirine bağlıdır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Her ne kadar, davacı tarafından 2008 yılın için jestiyon primi ödendiği tarihten önce işçi iş sözleşmesini feshedilmiş ise de, prim sistemi prosedüründe ödeme zamanında iş yerinde çalışma şartının öngörülmüş olmasının önemi bulunmamaktadır. İş görme edimini başarılı şekilde yerine getirerek mal ve hizmet üretimine katkı sağlayan işçinin çalıştığı dönem esas alınarak prim alacağına hak kazanacağı kabul edilmelidir.
Yukarıda belirtilen sebepten dolayı davacının çalıştığı dönem ile sınırlı olmak üzere jestiyon primi alacağına hak kazanacağı anlaşılmakta ise de, dosya kapsamındaki bilirkişi raporu hüküm vermeye elverişli değildir. Bilirkişi tarafından dosyada 2008 yılına ait jestiyon ödemelerine ilişkin belge bulunmadığından 2007 yılı prim ödemesi hesaplamada kıyasen uygulanmış ise de. diğer çalışanlara ödenip ödenmediği şüpheli olan ve miktarı bilinmeyen jestiyon primi alacağının tespitinde önceki yıllarda ödenen miktara göre kıyas yapılması yahut oransal bağlantı kurulması mümkün değildir.
Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, emsal nitelikteki işçilere 2008 yılı için dönemde ödenen jestiyon primi miktarları araştırılmalı ve davacının anılan dönemde gerçekleşen çalışma süresi dikkate alınarak kıstelyevm usulüne göre hak kazandığı jestiyon primi alacağı belirlenerek bu miktar üzerinden talebin kabulüne karar verilmelidir. Belirtilen husus dikkate alınmaksızın 2008 jestiyon primi alacağının hatalı şekilde belirlenmesi isabetsizdir.
3-)Davacının, 2008 yılında yapılan toplu iş sözleşmesi ücret zammından yararlanıp yararlanamayacağı çekişmelidir.
Davacı, 01.01.2008 ile işten ayrıldığı 07.03.2008 arasındaki dönemde toplu iş sözleşmesi uyarınca yapılması gereken maaş zam farkını istemektedir.
Davalı ile dava dışı B.. sendikası arasında yapılan 14.04.2008 tarihli toplu iş sözleşmesinin zamla ilgili 24. maddesinde “Bu Toplu İş Sözleşmesinin imzası tarihinde A.. T..’nin bütün teşkilatında çalışan B.. sendikası üyelerinin 31.12.2007 tarihindeki aylık ücretlerine, bir defaya mahsus ve 01.01.2008 tarihinden geçerli olmak üzere % 8.5 oranında Toplu İş Sözleşmesi Zammı yapılır..” denilmektedir.
Yukarıdaki toplu iş sözleşmesi hükmü uyarınca sendika üyesi çalışanın bu zamdan faydalanabilmesi için sözleşmenin yapıldığı tarih olan 14.04.2008’de fiilen şirkette çalışıyor olması gerekmekte olup, davacının bu tarihten önce 07.03.2008 itibariyle işinden istifa ettiğinden toplu iş sözleşmesi uyarınca maaş zam farkı alamayacaktır.
Buna göre maaş zammı farkı alacağına ilişkin talebin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.