Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/27082 E. 2014/27380 K. 13.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/27082
KARAR NO : 2014/27380
KARAR TARİHİ : 13.10.2014

MAHKEMESİ : İzmir 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2014
NUMARASI : 2014/190-2014/299

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı Kuruma bağlı olarak 1980 yılından 11.05.2007 tarihine kadar Mersin Liman İşletmesinde, o tarihten Ağustos 2007 ayına kadar da İzmir Liman İşletmesinde işçi olarak çalıştığını, Ağustos 2007 ayında emekli olmak için işten ayrıldığını, 1980 yılından beri hakettiği yıllık izinlerini kullanmadığını, ücretinin de kendisine verilmediğini iddia etmiştir.
Davalı işveren, davacının 20.08.1980 tarihinde Mersin Liman İşletmesi Müdürlüğünde belirli süreli iş sözleşmesiyle göreve başladığını, 25.10.1983 tarihine kadar fasılalı olarak çalıştığını, 26.10.1983 tarihinden itibaren kadrolu işçi olarak 26.10.1983-15.03.1989 tarihleri arasında gemici ünvanı ile 15.03.1989-24.09.2002 tarihleri arasında usta gemici ünvanı ile bu tarihten itibaren de güverte lostromosu ünvanı ile devam ettiğini, emeklilik sebebiyle 13.07.2007 tarihinde işten ayrıldığını, davacıya ait izin ve gaybubet fişlerinden davacının Deniz İş Kanunu hükümlerine göre yıllık izinlerinin tamamını kullandığından bahisle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak “..davalı taraf 8/4/2010 tarihli dilekçesinde davacının Deniz İş Kanunu kapsamında 24 yıl x 30 gün = 720 gün izin hakkı bulunduğunu ve 679 gün izin hakkının kullandırıldığını ve davacının 41 günlük iznini kullanmama sebebine ilişkin belge ve kayıtların olmadığını belirtmiştir. Davalı taraf bu beyanı ile davacının 41 günlük iznini kullanmadığını dilekçesinde açık şekilde belirtmiş olması karşısında gerçekte gaybubet fişlerine bakıldığında davacının 2003 yılında 10 gün 2005 yılında 16 gün 2006 yılında 15 gün olmak üzere toplam 41 gün izin kullanmadığı sabittir. Davacının 41 gün izin kullanmadığı gerek davalı Kurumun beyanlarından gerekse gaybubet fişlerinden anlaşılmakla davacının kullanmadığı 41 gün izin karşılığı 41×65,36=2860 TL yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu anlaşılmış olmakla fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak davanın kısmen kabulü ile; 1.503,28 TL bürüt izin ücret alacağının 100 TL’sinin dava tarihi itibari ile geri kalan miktarın ise ıslah tarihi olan 05.04.2010 tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 18.11.2013 tarihli 2013/30820 esas ve 2013/25171 karar sayılı ilamıyla, somut uyuşmazlıkta davacı vekilince dosyaya sunulan 05.04.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile alacak 6.013,12 TL ıslah edilmiştir. Mahkemece dosyaya sunulan 05.06.2013 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği gibi 23 gün ücretli izin hakkı olan 1.503,28 TL alacak üzerinden hüküm kurulmuşken gerekçeli kararda, gaybubet fişlerinden davacının kullanmadığı 41 gün izin karşılığı 41×65,36 = 2.860,00 TL yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu kabul edilmesi hükümde tereddüde yol açılmış ve kısa karar gerekçeli karar çelişkisi yaratılmıştır. Böylece belirtilen 6100 sayılı Kanun’un 297. 298. ve 321. maddelerine aykırı davranılmıştır. Ayrıca kamu tarafının avukatı olan davalı vekilinin 24.02.2010 tarihli vekaletnamesinde davayı kabul yetkisinin olmadığıda kararda gözetilmelidir. Kararın bu sebeple sair yönleri incelenmeksizin bozulması karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda; 05.06.2013 tarihli bilirkişi raporunda gaybubet fişleride incelenerek davacının 703 gün izin kullandığı, toplam hak ettiği izin süresinin 726 gün olduğu, kullanılmayan izin süresinin 23 gün olduğu belirtilmesine rahmen mahkemece davayı kabul yetkisi olmayan davalı vekil beyanları dikkate alınarak davacının kullanmadığı 41 gün izni bulunduğunun kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.