YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26943
KARAR NO : 2014/27232
KARAR TARİHİ : 13.10.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2014
NUMARASI : 2013/257-2014/278
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, banka şubesinde bir şahıs adına bulunan hesaptan sahte kimlik ile para çekildiğini, bundan dolayı oluşan banka zararının sorumlu olarak banka müfettişi raporu ile tespit edilen davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı M.. B.. vekili, banka müfettişinin raporunda davalıların kasıt ve ihmalinin asla sözkonusu olamayacağının, kanuni açıdan haklarında yapılacak herhangi bir işlem bulunmadığının, sahte kimliği kontrole rağmen tespit edemeyen noterliğin ibraname düzenlemesinden ve evraka nüfus cüzdanı suretini eklememiş olmasından dolayı hukuki sorumluluğunun doğduğunun rapor edildiğini, müvekkilinin çalıştığı birimin iş hacminin oldukça yüksek olduğunu, şahsın kimlik bilgilerinin birebir aynı olduğunu, davacı tarafın noterlik hakkında hiçbir işlem yapmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
Davalı Elif Yıldırım vekili, olayda asıl kusurlunun sahte kimliği fark etmeyerek evrak düzenleyen noterlik olduğunu, noter tarafından tasdikli bir belge dayanağı olan nüfus cüzdanının yanlışlığının müvekkili tarafından belirlenmesinin beklenemeyeceğini, ödeme yapan banka şubesindeki görevli personelin de konu ile ilgili sorumlu tutulması gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalıların, noterden alınan resmi evrak ve nüfus cüzdanı bilgilerinin doğru olması, imza farkına rağmen şahısa sorulan sorulara ezbere yanıt alınması, şubede imza yetkilisinin bulundurulmaması ve davalıların imza yetkilerinin bulunmaması sebebi ile açılan davada davalıların hukuki bir sorumluluklarının bulunmadığı gerekçeleriyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı Banka tarafından temyizi üzerine Dairemizce; bankacılık alanında uzman üç kişilik bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak, davalıların yaptıkları iş, görev alanları, yetki ve sorumlulukları da değerlendirilmek sureti ile olay sebebi ile sorumlu ve kusurlu olup olmadıklarının açık olarak tespit edilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği, uzmanlığı yeterli olmayan bilirkişiden alınan raporla yetinilerek karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçeleri ile mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan mahkemece, bankacılık alanında uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınmak üzere dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verilmesine rağmen, Mali Müşavir, İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Hukukçu- İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı bilirkişilerden rapor aldırılarak, davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gereklerinin yerine getirilmediği ve bankacılık alanında uzman üç kişilik bilirkişi kurulu yerine Mali Müşavir, İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Hukukçu- İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı bilirkişilerden rapor aldırılarak sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Davalıların, banka zararından sorumlu tutulup tutulamayacakları taraflar arasında uyuşmazlık konusu olup, bozma sonrası aldırılan bilirkişi raporu da, meydana gelen zarar nedeni ile davalıların sorumlu olup olmadığını açık olarak ortaya koyabilecek nitelikte olmadığından, denetime ve hüküm kurmaya da elverişli değildir. Mahkemece, bir önceki bozma gerekleri yerine getirilerek, bankacılık alanında uzman üç kişilik bir bilirkişi kurulundan rapor alınmalı, davalıların yaptıkları iş, görev alanları, yetki ve sorumlulukları da değerlendirilmek sureti ile olay sebebi ile sorumlu ve kusurlu olup olmadıkları açık olarak tespit edilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Bozma gerekleri yerine getirilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.