Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/26942 E. 2015/29946 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26942
KARAR NO : 2015/29946
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

MAHKEMESİ : Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2014
NUMARASI : 2010/1157-2014/344

DAVA : Taraflar arasındaki, fazla çalaşma ücreti alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03.11.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına kimse katılmadı. Karşı taraf adına vekili Avukat M. T..geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin davalı Muş İl Özel İdaresi işçisi olduğunu, müvekkilinin davalı kurumun 25.10.2005 tarihli yazısıyla İl Kültür Müdürlüğü emrine görevlendirildiğini, İl Kültür Müdürlüğü emrinde görev yaptığı dönemde fazla çalışma yapılmasına rağmen karşılığı ücret alacağının ödenmediğini ileri sürerek, fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı, davalı İl Özel İdaresi işçisiyken, 25.10.2005-10.07.2009 tarihleri arasında, geçici görevlendirmeyle çalıştığı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne ait işyerinde fazla çalışma yaptığını iddia etmektedir. Mahkemece, 16.01.2014 havale tarihli bilirkişi raporuna itibarla, fazla çalışma ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır.
Öncelikle, davacı tarafça delil olarak nöbet defterlerine dayanılmakta olup, dosyaya bir kısım çalışma dönemine ilişkin onaysız suret halinde nöbet defteri sayfaları sunulmuş, söz konusu defterlerin asıllarının ilgili kurumdan celp edilmesi talep edilmiştir. Mahkemece davalı kuruma nöbet çizelgelerinin sunulması için yazı yazılmış ise de, dosyaya defterler sunulmamıştır. Ancak, davacının dayandığı defterlerin, geçici görevlendirildiği kuruma ait işyerinde düzenlendiğinin iddia edildiği nazara alındığında, söz konusu nöbet defterlerinin davalı kurumda bulunmayacağı açıktır. Bu halde, nöbet defterlerinin asıllarının, ilgili müdürlükten istenilerek dosya içeriğine alınması ve değerlendirilmesi gerekirken bu yönde bir işlem tesis edilmeden karar verilmesi hatalıdır.
Diğer taraftan, hükme esas alınan 16.01.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda, dosyaya sunulan suret halindeki bir kısım çalışma dönemine ilişkin nöbet defterinin değerlendirilmesinden davacının haftalık otuz saat fazla çalışma yaptığının anlaşıldığı mütalaa edilmiş ise de, kayıtlar denetime elverişli şekilde incelenmemiştir. Ayrıca, sunulan suret halindeki kayıtların bir kısmında, çalışma saatlerinin dahi yazılı olmadığına dikkat edilmemiştir. Hesaplamada, toplu iş sözleşmesine göre, fazla çalışma ücretinin yüzde yetmişbeş zamlı ödenmesi gerektiği esas alınmış ise de, bu mütalaanın dayanağı toplu iş sözleşmeleri de dosya içeriğinde yoktur. Anılan sebeplerle, kayıtlar detaylı şekilde incelenerek, gün bazında işe giriş çıkış saatleri dökümlendirilmeli, ara dinlenme sürelerinin de düşümüyle varsa haftalık bazda fazla çalışma saatleri ayrı ayrı belirlenmelidir. Dosya içeriğinde bulunmayan, uyuşmazlığa konu dönemde yürürlükteki toplu iş sözleşmeleri de celp edilerek incelenmelidir.
Ayrıca, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, nöbet defteri bulunmayan dönem için, çalışma saatlerinde değişiklik yapıldığı hususunun davalı işverence ispat edilemediği gerekçesiyle, nöbet defteri bulunmayan dönemde de davacının haftalık otuz saat fazla çalışma yapmaya devam ettiği kabul edilmiştir. Ne var ki, fazla çalışmanın ispatı yükü işçi üzerinde olup, nöbet defterinin bulunmadığı dönemler bakımından, fazla çalışma yapılmadığının ispatı yükünün işverene ait olduğunun kabul edilerek, ispat yükünün ters çevrilmesi hatalı olmuştur. Davacı taraf, fazla çalışma yaptığını ispatlamakla yükümlü olup, nöbet defteri haricinde bir delil bulunmadığı da nazara alındığında, nöbet defteri bulunmayan dönemle ilgili olarak ispat yükünün davacı tarafça yerine getirilmediği kabul edilmelidir.
Yıllık izin sürelerinin hesaptan dışlanmamış olması kabule göre bir diğer hatalı yöndür.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.