Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/26651 E. 2014/30577 K. 06.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26651
KARAR NO : 2014/30577
KARAR TARİHİ : 06.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2013
NUMARASI : 2011/547-2013/130

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; hafta tatili, fazla çalışma ile genel tatil ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı cevabında; zamanaşımı süresinin dolduğunu, isteklerinin yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bilirkişi raporundaki hesaplamalar göre alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı isteğinde bulunan işçi bu iddialarını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Talep edilen alacaklarla ilgili ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, hükme esas alman bilirkişi raporunda fazla mesai konusunda hesap yapılırken davacı tanıklarının ortalama beyanlarına göre hesaplama yapılmıştır. Ancak davacı şahitlerine göre her ayın 01 ila 15’i günleri arasında çalışmanın sabah 09:00’da başladığı, gece saat 21:00’den 05:00’e kadar sürdüğü, davalı şahitlerine göre ise çalışmanın saat 18:00’de sona erdiğinin bildirilmesine, beyanlar arasındaki bu açık çelişkiye, yapılan işin muhasebe ve insan kaynakları bölümü işi olmasına göre ayın belli günlerinde bordroların hazırlanması, vergi tahakkuk işlemleri, Sosyal Güvenlik Kurumu belgelerinin düzenlenmesi gibi işlerde yoğunlaşma olacağı da dikkate alındığında; fazla mesai ücretinin her ayın 01 ile 15 arasında haftada onsekiz saat üzerinden hesaplanmasının dosya kapsamına uygun olacağı gerekçesi ile kararın bu yönü ile bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.