Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/26509 E. 2014/27378 K. 13.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26509
KARAR NO : 2014/27378
KARAR TARİHİ : 13.10.2014

MAHKEMESİ : Bursa 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 23/01/2013
NUMARASI : 2011/617-2013/14

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve fazla çalışma ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevaplarının Özeti:
Davalı, haksız ve zamanaşımına uğramış davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı kanuni süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacının hüküm altına alınan yıllık izin ücreti alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu “eksik bir borç” haline dönüştürür ve “alacağın dava edilebilme özelliği”ni ortadan kaldırır.
Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu da incelemesi mümkün değildir.
Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkar olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı sebeplerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir.
4857 sayılı İş Kanunundan daha önce yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu ücret alacaklarıyla ilgili olarak özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediği halde, 4857 sayılı Kanun’un 32/8. maddesinde, işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. Ancak bu Kanundan önce tazminat niteliğinde olmayan, ücret niteliği ağır basan işçilik alacakları, Borçlar Kanunu’nun 126/1. maddesi (6098 Sayılı TBK. 147. maddesi) uyarınca beş yıllık zamanaşımına süresine tabidir.
Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 128. maddesinde zamanaşımının nasıl hesaplanacağı belirtilmiştir. Bu maddenin birinci fıkrası, zamanaşımının alacağın muaccel olduğu anda başlayacağı kuralını getirmiştir. Aynı yönde düzenleme 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 151. maddesinde yer almaktadır.
Somut olayda, iş sözleşmesinin fesih tarihi 01.11.2007 tarihidir. Davacı davasını 08.01.2013 tarihinde ıslah ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağını artırmıştır. Bilindiği üzere yıllık izin alacağı iş sözleşmesinin sona erme tarihinde muaccel olur ve zamanaaşımı süresi beş yıldır. Davacı tarafından yapılan ıslaha karşı davalı tarafça kanuni süresi içinde zamanaşımı def’inde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Davalının zamanaşımı def’i dikkate alınarak ıslahla artırılan kısım için yıllık izin alacağının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.09.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.