Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/26459 E. 2016/111 K. 11.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26459
KARAR NO : 2016/111
KARAR TARİHİ : 11.01.2016

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Ankara 16. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/05/2014
NUMARASI : 2010/1197-2014/826
DAVACI

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine, karşı davacı ise maaş ödemelerinin iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, asıl davayı kısmen hüküm altına almış, karşı davayı ise reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız olarak işveren tarafından feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile davacıya ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacı işçinin geçirdiği iş kazası sonrası aldığı sağlık raporunun sonucunda işe devamsızlık yapması üzerine haklı sebebe dayanılarak iş sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiş, birleşen Ankara 5. İş Mahkemesinin 2012/373 esas sayılı dosyası ile ise davacının iş kazası geçirmesi nedeniyle raporlu olduğu süre zarfında Sosyal Güvenlik Kurumundan aldığı geçici işgöremezlik ödeneği tutarındaki ücretin müvekkiline iadesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak asıl davanın kısmen kabulüne; birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; dosya içeriğinde puantaj kayıtlarının bulunmaması nedeni ile fazla çalışmanın tanık anlatımlarına göre ispatlandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan 04.04.2013 tarihli ek bilirkişi raporunda, davacının ücretlerinin ödendiği banka kayıtları göz önüne alınarak incelenmiş, 2009 yılı Şubat, Mart ve Nisan aylarına ilişkin ücret bordrolarındaki tutarların tamamının davacının banka hesabına yansıtılmadığı, eksik ödemelerin bulunduğu, 2009 yılı Mayıs ayından 2010 yılı Haziran ayına kadar olan ücret bordroları ile bankaya yapılan ödemelerin ise birbiri ile uyumlu olduğu ve bu aylara ait bordroların fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücret ödemelerini de içerdiği tespit edilmiştir. Bilirkişice, davacının bu aylara ilişkin ücretlerini bankadan ihtirazi kayıt koymadan çekmiş olması nedeni ile bu aylara ilişkin fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerini almış olduğu kabulü ile bu aylar hariç tutulmak suretiyle belirtilen işçilik alacaklarının hesaplandığı görülmektedir. Bununla birlikte, Dairemiz içtihatlarına göre, “işçiye bordro imzalatılmadığı takdirde, fazla çalışma tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, işçinin yapılan tahakkukların ayrıntılarını görme ve değerlendirme imkanı bulunmadığından bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatının her türlü delille yapılabileceği, fakat bu durumda banka aracılığıyla yapılan ödemelerin ilgili döneme dair hak kazanılan alacak miktarından mahsup edilmesi gerektiği” öngörülmekle, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacak hesabında; tanık anlatımlarına göre davacının alması gerektiği belirlenen fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarından banka hesabına yatırılan ödemelerin mahsubu ile bu alacakların hüküm altına alınması gerekir. Eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı işçinin ücret alacağının bulunup bulunmadığı hususu taraflar arasındaki diğer bir uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 48. maddesinin 2. fıkrasına göre; “Hastalık nedeni ile çalışılmayan günlerde Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneği aylık ücretli işçilerin ücretlerinden mahsup edilir.”
Dosya içeriğine göre, davacının raporlu olduğu süre kapsamındaki 2010 yılı Ağustos, Ekim, Kasım ve Aralık ayı ücretlerinin davalı işverenlik tarafından, bu dönemlerde geçici iş göremezlik ödeneği aldığı gerekçesiyle davacıya ödenmediği sabittir. 04.04.2013 tarihli ek bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, geçici işgöremezlik ödeneğinin günlük ücretin üçte ikisi oranında olması karşısında, geçici işgöremezlik ödeneğinin mahsubu ile işveren tarafından yatırılması gereken talep konusu dönem ücretlerinin hüküm altına alınması gerekirken bu istemin reddine karar verilmesi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.