Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/26435 E. 2016/635 K. 14.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26435
KARAR NO : 2016/635
KARAR TARİHİ : 14.01.2016

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2014
NUMARASI : 2013/2160-2014/864

DAVA : Davacı-karşı davalı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatının ödetilmesine, karşı davacı ise ödenen ücretin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, asıl davayı reddetmiş, karşı davayı ise kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı-karşı davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin davalı bünyesinde faaliyet gösteren hastanede acil pratisyen hekim olarak çalıştığını, işe iade davasının kabul edildiğini, işe iade daveti üzerine müvekkilinin hastane bünyesinde acil servis kadrosunu sorduğunu, kadronun dolu olduğunu öğrendiğini, işe başlaması halinde hangi şartlarda çalıştırılacağı hususunun geçiştirildiğini, işe iade kararı doğrultusunda 14.000,00 TL işe başlatmama tazminatı ve 86,03 TL işlemiş faiz yönünden takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, takibe yapılan itirazın iptaline ve davalı aleyhine inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı-karşı davacı vekili, davacının yasal süre içerisinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmadığını, davacının işe başlayacağı düşünülerek boşta geçen süreye ilişkin ödeme yapıldığını, ancak davacının samimi olmaması ve boşta geçen sürenin olmaması sebebiyle davanın reddi ile davacıya ödenen 14.000,00 TL’nin reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının işe davet edilmesine rağmen işe başlamadığı, bu sebeple işe başlatmama tazminatı talep edemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın reddine, davalı işveren tarafından davacıya, iş sözleşmesi feshedildikten sonra çalışamadığı süre için dört aylık ücret alacağının ödendiği, davacının kendi isteği ile işe başlamadığı, ödenen ücret alacağının davalı işverene ödenmesi gerektiği belirtilerek karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacı-karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-4857 sayılı İş Kanunu’nun çeşitli hükümlerinde faiz konusunda düzenlemelere yer verilmiştir. Anılan Kanunu’nun 34. maddesinde, gününde ödemeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanacağı hükmü bulunmaktadır. Maddede sözü edilen ücret geniş anlamda ücret olup, çalışma karşılığı ücretler ile ikramiye, prim, jestiyon ve benzeri ödemeler ve fazla çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatil ücretleri de bu kapsama dahildir. İşe iade davası ile tespit edilen en çok 4 aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar için de 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesinde sözü edilen özel faiz türü uygulanmalıdır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı-karşı davacının davasının kabulü ile davacıya ödenen 14.000,00 TL’nin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine karar verilmesi isabetli ise de, en yüksek mevduat faizini geçmemek kaydıyla reeskont faizine hükmedilmesi gerektiğinden, ödeme tarihinden itibaren reeskont faizine yürütülmesi hatalıdır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca halen yürürlükte olan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararda, hüküm fıkrasının üç numaralı bendinde yer alan “Davalı-karşı davacının davasının KABULÜ ile davacıya ödenen 14.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine” rakam ve sözcüklerinin çıkarılarak yerine, “Davalı-karşı davacının davasının KABULÜ ile davacıya ödenen 14.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizini geçmemek kaydıyla reeskont faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 14.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.