Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/26286 E. 2014/30184 K. 04.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26286
KARAR NO : 2014/30184
KARAR TARİHİ : 04.11.2014

MAHKEMESİ : Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/05/2013
NUMARASI : 2011/190-2013/141

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız ve yersiz olarak feshedildiğini belirterek işçilik alacaklarını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Belediye, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı şirket duruşmalara katılmamıştır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın şirket yönünden kısmen kabulüne, diğer davalı yönünden ise ihale makamı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının çalışma süresi ve davalılar arasındaki hukuki ilişkinin mahiyeti ile ilgili uyuşmazlık bulunmaktadır.
Alt işveren, bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve görevlendirdiği işçileri sadece bu işyerinde çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise, asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımdan yola çıkıldığında asıl işveren alt işveren ilişkisinin unsurları, iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekir. Alt işverene yardımcı iş, ya da asıl işin bir bölümü, ancak teknolojik sebeplerle uzmanlık gereken işin varlığı halinde verilebilecektir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde asıl işveren alt işveren ilişkisini sınırlandırılması yönünde kanun koyucunun amacından da yola çıkılarak asıl işin bir bölümünün alt işveren verilmesinde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işler ölçütünün bir arada olması gerektiği belirtilmelidir. 4857 sayılı Kanun’un 2. maddesinin 6. ve 7. fıkralarında tamamen aynı biçimde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işler sözcüklerine yer verilmiş olması bu kararlılığı ortaya koymaktadır.
Davacı taraf dava dilekçesinde 22.11.2007-30.06.2011 tarihleri arasında davalı Belediye’nin alt işvereni olan diğer davalı şirkette çalıştığını belirtmiştir.
Dava konusu edilen dönem itibariyle davacının hizmet döküm cetvelinde gözüken işverenlerin kim olduğu tespit edilerek bu şirketler ile davalı Belediye arasında hizmet alım sözleşmeleri olup olmadığı araştırılmalıdır. Bu bakımından davacının çalıştığını iddia ettiği dönem itibariyle sigorta kayıtlarında yer alan alt işverenler ile asıl işveren arasında hizmet alım ilişkisinin bulunup bulunmadığı, hizmet alımı sözleşmelerinin başlangıç ve bittiği tarihler araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Bu konuda eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olmuştur.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.