Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/26205 E. 2014/27252 K. 13.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26205
KARAR NO : 2014/27252
KARAR TARİHİ : 13.10.2014

MAHKEMESİ : İzmir 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/03/2013
NUMARASI : 2011/752-2013/141

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, emeklilik sebebi ile iş sözleşmesini feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile izin, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Bakanlık, husumet itirazı ve zaman aşımı definde bulunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; davacının fazla çalışma talebi emsal dosyalardaki şahit anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının haftanın altı günü 07:00-17:00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma alacağı hesaplanmış ise de; davacı tarafından delil olarak sunulan emsal dosyalardaki şahit anlatımlarında, işyerinde haftanın altı günü 07:00-16 :30 saatleri arasında çalışıldığının beyan edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının fazla çalışma alacağı, haftanın altı günü 07:00-16:30 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Bu yön gözetilmeden sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda ödenmesi gereken faiz mevduata uygulanan en yüksek faizdir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. Yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir.
Somut olayda; davacı işçinin yaşlılık aylığı almak için Kuruma başvurduğunu işverene belgelemediği anlaşılmaktadır. Bu durumda; kıdem tazminatına dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.