Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/26059 E. 2016/143 K. 11.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/26059
KARAR NO : 2016/143
KARAR TARİHİ : 11.01.2016

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Ankara 18. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2014
NUMARASI : 2012/954-2014/538

DAVA : Davacı-karşı davalı, kıdem tazminatı, fazla mesai ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine, davalı-karşı davacı ise ihbar tazminatı alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davalı-karşı davacı ile davalı avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin fazla mesai ücretlerinin talebine rağmen ödenmediğini, bu sebeple iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı A. vekili, diğer davalının alt işveren değil bağımsız bir işveren olduğunu, E. Pazarlamadan aldıkları hizmetin bedelini de ödemiş olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Eksen Pazarlama vekili, davacının başka bir işyerinde işe başlama amacıyla iş sözleşmesini feshetmesi sebebi ile kötüniyetli olduğunu, fazla çalışma saati hakkında çelişkili beyanların bulunduğunu, kendi çalışma dönemleri öncesi için sorumluluklarının sözkonusu olamayacağın belirterek davanın reddini savunmuş, açtığı karşı dava ile de davacının 11.07.2006-30.09.2012 tarihleri arasında geçen çalışma süresine tekabül eden ihbar tazminatı miktarının davacı işçiden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının ödenmeyen fazla mesai ücreti alacağının bulunduğu gözönüne alındığında davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği, davacı tarafın belirtilen bu alacaklara ilişkin talep ve dava haklarının ise saklı tutulmasına, davalı E.P. Satış ve Dan. A.Ş.’nin karşı davasıyla ilgili olarak ise davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği gerekçesiyle davasının reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı-karşı davacı ile davalı vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı-karşı davacı ile davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda mahkemece, davacı ve tanıklarının beyanlarına göre, davacının haftanın üç günü 08:30-18:30 saatleri arasında çalışıp bir saat ara dinlenme yaptığı, haftanın üç günü ise 06:30-20:30 saatleri arasında çalışıp birbuçuk saat dinlenme yaptığı ve haftada toplam onüçbuçuk saat fazla çalışması bulunduğu kabulü ile hesaplama yapılmıştır. Bu hesaplama içeriği dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Dosya içeriğinde bazı dönemlere ilişkin davacının işe giriş-çıkış saatlerini gösteren kayıtların bulunduğu anlaşılmaktadır. Kayıt bulunan bu dönemler bakımından giriş-çıkış saatleri tespit edilerek günlük bir saat ara dinlenmesinin düşülmesi sonrasında fazla mesai yapılıp yapılmadığı incelenerek fazla mesai ücret alacağı hesaplanmalı, yazılı kayıtlara göre çalışma süresi hesaplanacağından bu dönem bakımından hakkaniyet indirimi yapılmamalıdır.
Yazılı kayıt bulunmayan dönem bakımından ise; davacı tanıklarının beraber çalıştıkları süreyle sınırlı olmak üzere hesaplama yapılmalı, tanık beyanları içeriği gereğince davacının haftanın üç günü 08:30-18:30 arası çalışıp bir saat ara dinlenme yaptığı, haftanın üç günü ise 08:30-20:30 arası çalışıp birbuçuk saat ara dinlenme yaptığı kabulü ile hesaplacak fazla mesai ücret alacağından davacının hastalık, izin, rapor ve benzeri sebeplerle çalışamadığı muhtemel günler gözönünde bulundurularak en az % 30 oranında takdiri indirim yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.