Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/25905 E. 2014/26709 K. 01.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/25905
KARAR NO : 2014/26709
KARAR TARİHİ : 01.10.2014

MAHKEMESİ : Ankara 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2008/76-2013/16

Hüküm süresi içinde davalı A.. H.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 11.01.2003-30.09.2007 tarihleri arasında davalı şirkette hastane bünyesinde aşçı olarak istihdam edildiğini, son ücretinin aylık net 700,00 TL olduğunu, iş sözleşmesinin istifa dilekçeleri alınarak haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı idare vekili, davacının taleplerinden sorumlu olmadıklarını, davacının istifa ederek işten ayrıldığını, zamanaşımı def’inde bulunduklarını, bütün alacaklarının kendisine ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesini feshetmekte haklı olduğu, diğer taleplerine ilişkin alacakları da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı idare vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışmanın ispatı bağlamında fazla çalışma ücretinin hesaplanması konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazı kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda; dosya kapsamına göre davacının haftanın 3 günü 07:30-17:00 saatleri arasında diğer 3 günü ise 07:30-19:00 arası çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu çalışma şekline göre haftalık çalışma süresi 55,5 saat ve haftalık fazla çalışma süresi ise 10,5 saattir. Haftalık 12 saat üzerinden fazla çalışma ücretlerinin hesaplanması ve yüksek fazla çalışma ücretine hükmedilmesi yerinde değildir.
3-Son olarak mahkemece davalı idarenin 2547 sayılı Kanun’un 56/b. maddesi gereğince harçtan muaf olmasına rağmen davalı idare aleyhine harca hükmedilmesi de hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.