Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/25705 E. 2014/33843 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/25705
KARAR NO : 2014/33843
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2013
NUMARASI : 2011/501-2013/253

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 25.12.2005-04.08.2011 tarihleri arasında davalı iş yerinde imalat işçisi olarak çalıştığını, Sosyal Güvenlik Kurumu primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmadığını, fazla mesai yaptığı halde ücretlerinin ödenmediğini, bu sebeplerle iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini beyanla kendisine ödenmeyen kıdem tazminatı, ücret, fazla çalışma ve yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, Sosyal Güvenlik Kurumu bildirimlerine dair iddianın haksız olduğunu, davacının gerçek ücreti üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirim yapıldığını, davacının tüm haklarını aldığını, ibraname imzaladığını bu sebeple taleplerinin haksız olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak davacının kıdem tazminatı, fazla mesai, ücret ve yıllık ücretli izin alacağı taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir
Karar davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla mesai yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen söz konusu alacakların ödendiği varsayılır.
Fazla mesainin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla mesai olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla mesainin yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir.
Davacı işçi, 11.02.2006-04.08.2011 tarihleri arasında davalı iş yerinde imalat işçisi olarak çalışmıştır.
Davacı haftanın altı günü 08:30-18:30 arası çalıştığını ileri sürmüş, davalı ise haftanın beş günü günde sekiz buçuk saat çalışıldığını, haftada kırk beş saati aşan çalışma yapılmadığını savunmuştur. Mahkemece hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda davacı şahit beyanlarına göre, haftanın altı günü 08:30-18:30 saatleri arası bir buçuk saat ara dinlenme ile haftada altı saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir.
Dava konusu işyerinde Cumartesi günleri çalışma olup olmadığı hususunun yeterince aydınlatılmadığı anlaşıldığından fazla mesai alacağı konusunda mahkemece yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahkemece davacı şahitleri yeniden duruşmaya çağrılarak davacının Cumartesi günleri çalışıp çalışmadığı, çalışıyorsa ayda kaç Cumartesi ve hangi saatler arasında çalıştığı hususları sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.