Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/25426 E. 2014/26706 K. 01.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/25426
KARAR NO : 2014/26706
KARAR TARİHİ : 01.10.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2013/515-2013/112

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 02.08.2011-05.04.2012 tarihleri arasında davalı yanında çalıştığını, ödenmeyen fazla çalışma ücretini talep etmesi üzerine davalı tarafından işten çıkarıldığını iddia ederek ihbar tazminatı, ücret alacağı, asgari geçim indirimi alacağı, işe gidip gelme masrafı alacağı, fazla mesai alacağı ile hafta tatili ile genel tatil alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, bütün alacaklarının kendisine ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesini haklı bir neden yokken feshettiği, diğer taleplerine ilişkin alacaklarının ise bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin ücret alacağı olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesinde genel anlamda ücret tanımlanmıştır. Buna göre ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır. Görülüğü gibi iş sözleşmesinin tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olmasının neticesi olarak ücret edimi çalışmanın karşılığı olup, işverenin temerrüdü ve kanunda öngörülen haller dışında işçinin çalışmasının olmaması durumunda işverenin ücret borcu ortaya çıkmaz.
Somut olayda davacının 01.04.2012 tarihinde işyerinden ayrıldığı ve bu tarihten sonra çalışmasının olmadığı sabittir. Nisan ayı ücretinin ise 07.05.2012 tarihinde bir günlük ücret tutarı olarak ödendiği anlaşılmaktadır. Şu halde davacının ücret alacağı bulunmamaktadır. Buna rağmen mahkemece davacının ücret talebinin hüküm altına alınması yerinde olmamıştır.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışmanın ispatı bağlamında fazla çalışma ücretinin hesaplanması konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazı kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda; dosya kapsamına göre davacının haftanın altı günü 08:00-19:00 arası ara dinlenmesinin düşülmesi neticesinde günde 10 saat ve haftada 60 saat çalıştığı, bu şekilde haftalık fazla çalışma süresinin 15 saat olduğu görülmektedir. Haftalık 18 saat üzerinden fazla çalışma ücretlerinin hesaplanması ve yüksek fazla çalışma ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.