Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/25161 E. 2014/26425 K. 01.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/25161
KARAR NO : 2014/26425
KARAR TARİHİ : 01.10.2014

MAHKEMESİ : Bursa 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/04/2013
NUMARASI : 2011/1725-2013/225

Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde radyoloji teknisyeni olarak çalıştığını, haftanın altı günü 08:00-17:00 saatleri arasında en az dokuz saat çalıştırıldığını, kanun ile röntgen teknisyenlerinin haftada otuzbeş saat çalışmalarının düzenlendiğini, çalıştığı süre boyunca şua izninin kullandırılmadığını belirterek fazla mesai alacağı ile şua izin alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili şirketin ihalesini aldığı devlet hastanesinde MR makinesinde emar çekiminde çalıştığını, bu alanda sadece MR ve tomografi makinelerinin bulunduğunu, röntgen cihazının bulunmadığını, haftalık çalışma saatinin kırkbeş saat olduğunu, davacının röntgen teknisyeni olsada röntgen cihazında değil MR cihazında çalıştığını, emar çekimi yapan personel için şua izninin bulunmadığını,davacının radyosyon çalışanı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının işyerinde hangi görevde çalıştığı ve bu çalışmasına göre radyasyona maruz kalıp kalmadığı noktasındadır.
Davacı radyoloji teknikeri olarak röntgen ve radyom ile sürekli çalıştığını beyan etmiştir. Davalı taraf ise davacının MR cihazında çalıştığını, bu cihazda radyasyon kullanılmadığını belirtmiştir. Dosyada bulunan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu yazısında tomografi cihazlarında iyonlaştırıcı kaynakları olduğu ve bu cihazların bulunduğu alanların çekim yapıldığı dolayısı ile radyasyon üretildiğini, MR cihazlarının ise iyonlaştırıcı radyasyon üreten ve yayan cihazlar olmadığı belirtilmiştir. Bu sebeple davacının davalı işyerinde çalıştığı cihaz ve ortamın bu anlamda radyasyona maruz kalıp kalmadığının açıkca tespiti gereklidir. Hal böyle olunca mahkemece davacının görev tanımına göre çalıştığı mahalde radyoloji uzmanı eşliğinde keşif yapılarak, gerekirse çalışma kayıtları değerlendirmeye tabi tutularak olmadığı takdirde şahitler mahalde dinlenerek, davacının çalıştığı yerde MR ve tomografi cihazının olup olmadığı ve ne kadar çalıştığı belirlenmeli, sadece MR cihazında çalıştığı tespit edildiği takdirde çalışılan yere yakın tomografi cihazı olup olmadığı, davacının bundan etkilenip etkilenmediği, ayrı bölümlerde ise ayrılan duvarda radyasyon engelleyici bulunup bulunmadığı etraflıca araştırılıp belirlendikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacının talepleri doğrultusunda gerekli inceleme yapılarak sonuca gidilmelidir.
2-Kabule görede davacının radyoloji teknisyeni olması sebebiyle Radyoloji, Radyum ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkındaki Nizamnamenin 21. maddesi gereğince günde beş saat çalışabileceği dikkate alınarak saat ücretinin hesabında günlük beş saat üzerinden davacının saat ücretinin tespit edilmesi gereklidir. Bu sebeple 5947 sayılı Kanun’un uygulanmaya başladığı döneme kadar davacının saat ücretinin yukarıda belirtilen esasa göre belirlenmesi gereklidir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 01.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.