Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/24271 E. 2015/33193 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/24271
KARAR NO : 2015/33193
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Elazığ İş Mahkemesi
TARİHİ : 02/07/2014
NUMARASI : 2013/405-2014/750

DAVA: Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, kullanılmayan izin ücreti ile fazla mesai alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin haklı sebep olmaksızın iş sözleşmesinin feshedildiğini, kıdem tazminatı ödenmediğini, müvekkiline çalıştığı süre içerisinde hiçbir zaman yıllık ücretli izin kullandırılmadığını, yaptığı fazla mesailerin karşılığında kendisine bir ücret ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, fazla mesai alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın husumet yönünden reddinin gerekeceğini davacının iş sözleşmesinin iş yerinde yapılan iş bittiğinden dolayı feshedildiğini, fazla çalışma, hafta tatili ve yıllık izin ücreti taleplerinin haksız olduğunu, talep edilen alacaklarının zaman aşımına uğradığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, istekler kısmen hüküm altına alınmıştır.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Savunma hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınmıştır. Söz konusu madde hükmüne göre, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesi hükmünde de, davanın taraflarının, müdahillerin ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği düzenlenmiştir.
Yine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 324. maddesinde delil ikamesi avansı, düzenlenmiştir.
324. maddesi gereğince, “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır”. Kesin süreye ilişkin ara kararda gereğinin yerine getirilmemesinin sonuçlarının açıklanması kesin sürenin hukuki sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, 25.10.2013 tarihli celsede masraf verildiğinde davalı tanıklarının davetiye ile celplerine karar verildiği, davalı tarafa masraf yatırılması yönünde verilmiş kesin süre olmamasına rağmen davalı tanıkları dinlenmeden yargılamaya devam edildiği yargılamanın sonlandırıldığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafa davalı tanıklarının çağrılması için gerekli delil ikamesi avansını yatırmak üzere yukarıda belirtilen hususlar çerçevesine usulüne uygun kesin süre vermeksizin davalı tanıkları dinlenmeden dava konusu alacaklar hakkında karar verilmesi, yukarıda açıklanan Anayasa ve Kanun maddelerine aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.