Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/24162 E. 2014/35150 K. 10.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/24162
KARAR NO : 2014/35150
KARAR TARİHİ : 10.12.2014

MAHKEMESİ : Konya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/03/2013
NUMARASI : 2010/172-2013/170

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, 2009 yılı Nisan-Ekim ayları ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle yapmış olduğu icra takibine yapılan haksız itirazın iptalini ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının maaşlı olarak çalışmadığını, tedavilerden elde edilen gelirin bir kısmının şirkete verildiği geri kalanını ise doktorlarda kaldığını, davacının bunu işverene karşı açılan diğer dosyalarda kendi beyanı ile kabul ettiğini, müşteriden parayı doğrudan alan davacının ücret alacağının olmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının nitelik olarak komisyon ücret türü ile çalıştığı, 2009 yılı 4, 5, 6, 7, 8 ve 9. aylarda tam çalıştığı, 10. ayda 22 gün çalıştığı, bu ücretlerin ödenmediği davacınında Konya 10. İcra Müdürlüğünün 2009/13934 esas sayılı dosyasında takip başlattığı, davalının takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu, yapılan hesaplamada davacının toplam 3.676,40 TL asıl alacağın olduğu ancak takibi 3.822,00 TL asıl alacak üzerinden başlattığı, talep konusu alacak açısından davalının daha önce temerrüde düşürülmediği halde işlemiş faiz talep edildiği, bu haliyle itirazın kısmen haklı kısmen haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İşçi ücretlerinin ödenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda davacı yedi aylık ücretinin ödenmediğini belirtmiş, davalı ise davacının muayene ücretlerinden kendi ücretini aldığından ücret alacağının olmadığını savunmuştur.
Dava 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu döneminde açılmıştır. Davalı vekili, delil listesinde yemin deliline de dayanmış olup, mahkemece davalı tarafa, yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılmamıştır. Anılan nedenle, davalı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak, sonuca göre 6100 sayılı Kanun’un 225 ve devamı maddeleri uyarınca işlem yapılması, neticeten tüm delillerin birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 10.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.