Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/2407 E. 2014/2611 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2407
KARAR NO : 2014/2611
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

MAHKEMESİ : Uşak 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2013
NUMARASI : 2013/139-2013/854

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süreye ilişkin ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren, davacının iş sözleşmesinin çalışmakta olduğu kırıcı operatörü görevine sağlık sorunları nedeniyle devam edemeyeceği gerekçesiyle feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, işveren tarafından davacının sağlık koşullarına uygun olmayan kamyon yıkama ve iç mekan temizlik işlerinde çalıştırılmak istendiği, sağlık koşullarına daha uygun bir işte çalıştırılmasının düşünülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu geçerli sebepler 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen haklı sebepler olduğu gibi, bu nitelikte olmamakla birlikte, işçinin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir. İşçinin sık sık rapor alması kanunun gerekçesinde bu sebepler içinde sayılmıştır. İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğine göre, davacı işçinin davalı şirkete ait işyerinde 16.05.2008-27.01.2013 tarihleri arasında kırıcı operatörü olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından 25.01.2013 tarihli fesih bildirimi ile çalışmakta olduğu kırıcı operatörü görevine sağlık sorunları nedeniyle devam edemeyeceği gerekçesiyle feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, 08.01.2013 tarihli Sağlık Kurulu Raporu ile davacıya astım teşhisinin konulduğu, raporda hastanın tozlu, dumanlı ve ağır kokulu ortamda çalışmasının uygun olmadığının belirtildiği, davalı işveren tarafından devlet hastanesine davacının iç ve dış ortamların temizliği ile çay servisi gibi işleri yapan temizlik görevlisi pozisyonunda çalışıp çalışamayacağının sorulduğu, devlet hastanesinin 11.01.2013 tarihli cevabi yazısında çay servisi ve dış ortam temizliğinde çalışabileceğinin belirtildiği, buna istinaden davacıya 15.01.2013 tarihinde kamyon yıkama görevinin teklif edildiği, ancak davacının sağlık durumunun uygun olmadığını gerekçe göstererek teklifi reddettiği, bunun üzerine temizlik görevlisi pozisyonunda çalışıp çalışamayacağının sorulduğu, davacının bu sefer de iç sahada kullanılacak ilaç kokusu ve yerlerden kalkacak tozun sağlık durumunu etkileyeceğini beyan ederek kabul etmediği anlaşılmaktadır. İşveren tarafından davacının sağlık sorunları göz önüne alınarak, ayrıca devlet hastanesinden olumlu cevap alınarak yapılan iş tekliflerinin davacı tarafından reddedildiği nazara alındığında işverenden iş ilişkisini sürdürmesi beklenemeyeceğinden iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayandığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 25,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 85,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 17.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.