Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/23784 E. 2014/30373 K. 05.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/23784
KARAR NO : 2014/30373
KARAR TARİHİ : 05.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2012
NUMARASI : 2009/766-2012/1178

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini belirterek, kıdem, ihbar tazminatı ile fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacağı talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, davacının istifa ederek işten ayrıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı vekilince davacının iş yeri kuracağını belirterek ayrıldığı iddia edilse de, ortada herhangi bir geçerli sebep bulunmaksızın uzun yıllar iş yerinde çalışan bir işçinin bütün haklarını bırakmak suretiyle işten sebepsiz ayrılmasının hayatın olağan akışına aykırı bulunduğu ve çalışanın kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmayacak şekilde iş sözleşmesinin sona erdiğinin ispat yükümlülüğünün davalı işverene ait olduğu, davalı işverenin bu yönde davacının istifasına yönelik dilekçesini ibraz etmiş ise de söz konusu dilekçede soyut olarak iş yerini kuracağında bahisle istifa edildiğinin belirtildiği, bu sebeple belirlenen ilke gereğince dilekçenin geçerli olmadığı, davacının ilk çalışma sürecinde işten ayrılması halinde düzenlenen 17.05.2004 tarihli sulh ve ibranamede davacının bütün haklarını aldığı ayrıntısı ile miktarların da yazıldığı bu sebeple söz konusu ibranın geçerli olduğunun kabul edildiği, bu şekilde uygulama yapıldığının kabulü halinde 2. dönem çalışması için sadece soyut dilekçenin verilmiş bulunması sebebiyle iş sözleşmesinin istifa ile değil, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacak şekilde feshedildiğinin kabulünün gerekeceği hususları göz önünde bulundurularak davacının iş sözleşmesinin haklı sebeplerle sona erdiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin istifa ile sona erip ermediği noktasında toplanmaktadır.
Davacı, imza inkarında bulunmadığı istifa dilekçesinde kendi işini kuracağını belirtmek suretiyle iş sözleşmesini feshetmiştir. Davacı aşamalarda imzayı baskı altında imzaladığı iddiasında bulunmadığı gibi, dosyada ayrıca, istifa dilekçesindeki imzanın baskı altında atıldığına dair hiçbir somut bilgi ve delil bulunmamaktadır. Davacı şahitlerinden biri iş sözleşmesinin feshine dair bir bilgisi olmadığını beyan etmiş, diğer şahit ise istifa dilekçesi ile ilgili bir beyanda bulunmamıştır. Davalı şahitleri ise, duyuma dayalı olarak davacının istifa ettiğini beyan etmişlerdir. Dosya kapsamından, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiği anlaşılmakla, kıdem ve ihbar tazminatı isteminin reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 05.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.