YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/23430
KARAR NO : 2014/27173
KARAR TARİHİ : 02.10.2014
MAHKEMESİ : Ankara 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/12/2013
NUMARASI : 2013/249-2013/1434
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı T.. A.. vekili, müvekkili şirket ile davacı arasında herhangi bir iş ilişkisi bulunmadığını, davacının işvereninin A.. Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A.Ş. olduğunu beyanla, husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran iş yerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, iş yerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorunadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, iş yerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak iş yerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu iş yerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda davacı davalı iş yerinde 03.07.2008-04.02.2013 tarihleri arasında çağrı merkezi personeli olarak çalışmış olup iş sözleşmesi davalı işveren tarafından 04.02.2013 tarihli fesih bildirimi ile iş görme borcunu gereği gibi ifa etmediği, işine karşı sorumsuz olduğu gerekçesi ile 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin (II) numaralı bendi gereğince feshedilmiştir. Dosya içerisinde mevcut tutanak içeriklerinde belirtilen davacı eylemleri 4857 sayılı Kanun’un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmasa da, iş yerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, iş yeri düzenini bozucu nitelikte olup işverenden iş ilişkisini sürdürmesinin beklenemeyeceği gözetilerek geçerli sebeple fesih şartlarını oluşturduğu düşünülmeden, davanın reddi yerine kabulüne yönelik yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 25,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 540,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 02.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.