Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/21527 E. 2014/30990 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21527
KARAR NO : 2014/30990
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/02/2013
NUMARASI : 2011/380-2013/135

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, asıl işveren olan Kayapınar Belediyesine ait işyerinde, alt işveren olan davalı şirkete bağlı olarak 11.09.2003-20.05.2009 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence, haksız feshedildiğini, hak kazandığı fazla çalışma, hafta tatil ve ulusal bayram genel tatil günleri ücret alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının şirketlerine bağlı olarak 2004 yılında bir yıl süre ile çalıştığını, davacının hizmet süresine ilişkin iddiasının gerçeğe uygun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesinin davalı işverence haksız feshedildiği, davacının fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma iddiasını tanık beyanları ile ispatladığı, kullandırılmayan yıllık izinlerinin bulunduğu ve davacının 11.09.2003-20.05.2009 tarihleri arasında gerçekleşen tüm çalışma süresine ilişkin hak kazandığı işçilik alacaklarından davalı şirketin sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davacının davalı şirkete bağlı gerçekleşen çalışma süresi, işyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı Kanun’un üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.
Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır.
Somut olayda, dosya içerisine celp edilen Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının incelenmesinde; 10.02.2004-13.03.2005 tarihleri arasında davacının davalı şirkete bağlı olarak çalıştığı, 06.04.2005-24.03.2009 tarihleri arasında farklı işverenler tarafından çalışma kaydının bildirildiği görülmektedir.
Mahkemece 11.09.2003-10.02.2004 ve 06.04.2005-24.03.2009 tarihleri arasındaki davacının çalışma kaydını bildiren iş yerlerinin hangi işverenlere ait olduğu, bu işverenler ile davalı şirket arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, davacının çalışma kaydını bildiren şirketler ile dava dışı asıl işveren Kayapınar Belediyesi arasında hizmet alım sözleşmeleri imzalanıp imzalanmadığı araştırılmamıştır. Bu hususta gerekli araştırma yapılarak, davacının uyuşmazlık konusu dönemde Kayapınar Belediyesine ait işyerinde değişen alt işverenlere bağlı çalışıp çalışmadığı ve davalı şirketin son alt işveren olup olmadığı belirlenmelidir. Davacının uyuşmazlık konusu, 11.09.2003 -24.03.2009 tarihleri arasında gerçekleşen tüm çalışma döneminde Kayapınar Belediyesi’ne ait işyerinde değişen alt işverenlere bağlı olarak çalıştığı ve davalı şirketin son alt işveren olduğu veya son alt işveren ile davalı şirket arasında fiili ve organik bağ bulunduğu tespit edildiği takdirde şimdiki karar verilmelidir. Ancak davacının 11.09.2003-10.02.2004 tarihleri arasında ve 13.03.2005 tarihinden sonra davalı şirket ile ilgisi olmayan şirketlerde çalıştığı veya son alt işveren olmadığı tespit edildiği takdirde, davacının feshe bağlı haklardan olan ihbar tazminat ve yıllık izin ücret alacağından sorumlu tutulmayacağı, dava konusu kıdem tazminatı, fazla çalışma ve ulusal ücret alacaklarından ise sadece kendisine bağlı gerçekleşen hizmet süresi ve ilgili dönemdeki ücret miktarı ile sorumlu tutulabileceğinin dikkate alınması gerekir. Bu husus dikkate alınmadan eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.