Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/21426 E. 2015/33533 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21426
KARAR NO : 2015/33533
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Kırıkkale 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/05/2014
NUMARASI : 2012/904-2014/227

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili işçinin davalı asıl işveren Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ait işyerinde, alt işveren firma işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının dava konusu alacak taleplerinde haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 4. maddesi uyarınca, davalının yapacağı hizmetlerin başkasından satın alınması da mümkündür. Sözü edilen düzenleme ile asıl işin tamamı ya da bir kısmı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde öngörülen sınırlamalara tabi olmaksızın alt işverene verilebilir. Bu durumda sadece 4857 sayılı Kanun’un 2. maddesinin 7. fıkrası ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi çerçevesinde muvazaa denetimi yapılabilir.
Somut olayda, davacı, davalı asıl işverene ait işyerinde, alt işveren işçisi olarak çalışmıştır. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler çerçevesinde yapılan değerlendirme neticesinde, 6001 sayılı Kanun’un 4. maddesi uyarınca asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olarak kurulduğu ve muvazaaya dayanmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, davacının aksi yönde bir iddiası da yoktur. Bu halde mahkemece karar gerekçesinde asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun açıklanması hatalı ise de, somut olayın özelliğine göre bu hatanın hüküm sonucuna etki etmediği, davalının asıl işveren sıfatıyla 4857 sayılı Kanun’un 2. maddesinin altıncı fıkrası gereğince davacının işçilik hak ve alacaklarından sorumluluğunun bulunduğu açıktır. Mahkemece, bozma sonrasında tesis edilecek kararda, bu yön nazara alınmalıdır.
3- Somut olayda, davacı harita teknikeri ekip şefi olarak, davalı kurumun değişen yüklenicileri nezdinde çeşitli projelere ait işlerde çalışmış olup, çalıştığı döneme ilişkin olarak çalışma gün ve saatlerini gösterir puantaj ve benzeri kayıt davalı işverence sunulmamıştır. Bu durumda mahkemece fazla mesai ücreti talebi tanık anlatımlarına göre yılın tümü için belirlenerek hüküm altına alınmıştır. Dairemize yansıyan benzer nitelikte uyuşmazlık içeren ve aynı davalıya karşı açılmış davalara ait dosyalar da dikkate alındığında, işin yol yapımı, onarımı ve asfalt serimine ilişkin olması sebebiyle mevsim şartlarına bağlı değerlendirilerek, fazla mesai ücreti alacağının sadece yaz dönemine mahsus olmak üzere hesaplanması dosya içeriğine uygun olacağından, hükmün bu yönde bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.