Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/21410 E. 2015/35493 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21410
KARAR NO : 2015/35493
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA : Davacı, ücret farkı, yıpranma prim farkı, yasal ilave tediye farkı ile akdi ilave tediye farkı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, … üye olduğunu, 2001 yılına kadar geçici işçi statüsünde çalışmış olduğundan 2001 yılında … ( İ.. İ.. ) daimi/kadrolu işçi statüsünde tüm hak ve alacaklarının birlikte geçirilmesi sırasında yapılan intibakın yanlış olduğunun tespitine, emekli olduğu tarih itibariyle derece kıdeminin tespiti ile ücret farkı, yıpranma prim farkı, kanuni ilave tediye farkı ve akti ilave farkı alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın yanlış yargı kolunda açıldığını, idari yargıda açılması gerektiğini, bir kamu kurumu olan müvekkilinin tesis etmiş olduğu işlemlerin idari işlem niteliğinde olduğunu idarece yapılmış yanlış bir işlem bulunmadığını, müvekkili idarenin davacının tüm özlük haklarını gereği gibi yapmış olduğunu ortada hatalı intibak işlemi olmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, davanın türünün belirsiz alacak davası mı kısmi dava mı olduğu noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı Kanun ile birlikte, yukarıda belirtilen çerçevede belirsiz alacak davası açma imkanı tanınarak, belirsiz alacaklar bakımından hak arama özgürlüğü genişletilmiş; bununla bağlantılı olarak da hukuki yarar bulunmadan kısmi dava açma imkanı sınırlandırılmakla birlikte, tamamen kaldırılmamıştır.
Zaman zaman, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile birlikte kabul edilen belirsiz alacak davası ile kısmi davaya ilişkin yeni düzenlemedeki sınırın tam olarak tespit edilemediği, birinin diğeri yerine kullanıldığı görülmektedir. Oysa bu iki davanın amacı ve niteliği ayrıdır. Alacak, belirli veya belirlenebilir ise, belirsiz alacak davası açılamaz; ancak şartları varsa kısmi dava açılması mümkündür.
Somut olayda; davanın, davacı tarafça kısmi dava olarak açıldığı nazara alınmaksızın mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmesi, faiz başlangıç tarihinin ve zamanaşımı itirazının da davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü ile değerlendirilmesi ve davanın bu şekilde sonuçlandırılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Hüküm altına alınan alacakların net mi brüt mü olduğunun belirtilmemesi de hatalı olmuştur.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.