Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/21125 E. 2014/28303 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21125
KARAR NO : 2014/28303
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/05/2014
NUMARASI : 2013/200-2014/452

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı kurum vekili; davalının, dava dışı C.. Anbalaj Sanayi ve Tic.A.Ş.’nde çalışmakta iken iş sözleşmesinin feshedilmesi üzerine başvurusu sebebiyle kendisine 19.01.2004 tarihinden itibaren işsizlik ödeneği bağlandığını ve toplam 1.939,41 TL ödeme yapıldığını davalının işsizlik ödeneği aldığı süre içerisinde iş yerine karşı işe iade davası açarak mahkemenin verdiği işe iade kararı doğrultusunda aynı iş yerinde işe başlatıldığını ancak bu durumun kuruma bildirilmediğini, işe iade sebebiyle fazla ödenen paranın iadesi için değişik tarihlerde davalıya ihtarname gönderilmesine rağmen davalının ödemeye yanaşmadığını bu sebeple de aleyhine icra takibi yapıldığını, bu takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini öne sürerek davalının itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin dava dışı işverenliğin yaptığı fesih üzerine açtığı işe iade davasın kazandığını ancak dava süresince ve işsizlik sigortasından yararlandığı süre içerisinde herhangi bir işte çalışmadığını, müvekkilinin fesih tarihinden itibaren çalışır gibi telakki edilmesi ve buna istinaden işlem yapılarak ödeneklerin tamamının geri istenmesinin İşsizlik Sigortası Kanunun amaç ve ruhuna ters düştüğünü belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, 4447 sayılı Kanun’un 51. maddesine göre işsizlik sigortasından ödenek bağlanabilmesi için hizmet sözleşmesinin feshedilmiş olması gerektiği, işe iadeye ilişkin dava açılmış olması durumunda mahkemece işe iade kararı verilmesi ve buna rağmen işçinin işe başlatılmaması halinde feshin geçerlilik kazandığı, davacının işe iade davası açmış olması dolayısıyla işçinin işsizlik ödeneği talep hakkı bulunmadığı gerekçesiyle hesap bilirkişisinin düzenlediği rapora itibarla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 06.11.2012 tarihli 2012/17283 esas ve 2012/24332 karar sayılı kararıyla, Sigortalı tarafından açılan işe iade davası sonucunda, işe iadeye karar verilip, işe başlatılması halinde, çalışılmış olarak kabul edilen dört aylık süreye ilişkin olarak
iadesi gereken işsizlik ödeneği miktarı belirlenirken de; sigortalı işsizin kusurunun bulunmadığı gözetilerek temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu olması gerektiği ve icra inkar tazminatına da hükmolunamayacağı yönleri gözardı edilmemelidir. Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde ödenen işsizlik ödeneğinin tümünün iadesine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Sigortalı tarafından açılan işe iade davası sonucunda, işe iadeye karar verilip, işe başlatılması halinde, çalışılmış olarak kabul edilen dört aylık süreye ilişkin olarak iadesi gereken işsizlik ödeneği miktarı belirlenirken temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu olması gerektiği gözardı edilmemelidir.
Somut olayda davacı kurum tarafından davalıya 28.09.2004 tarihinde yazı ile onbeş gün içinde ödeneğin tamamını iade etmesi hususu ihtar edilmiş ve davalıya bu ihtar 14.10.2004 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı takip tarihinden önce temerrüte düşürülmüş olup, yapılan takip yönünden temerrüt tarihinden itibaren faiz hesaplanmaması hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.