Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/20654 E. 2015/33187 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20654
KARAR NO : 2015/33187
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Ankara 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/05/2014
NUMARASI : 2012/104-2014/329

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş yerinde fazla mesai yapıldığı halde ücretlerinin ödenmediğini, sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmaması ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini davacı tarafından haklı olarak feshettiğini, belirterek kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda; davacının, aralık, ocak, şubat, mart aylarında 08:00-18:00 saatleri arasında haftalık dokuz saat fazla mesai yaptığı, diğer dönemlerde ise 07:00 -19:00 arası haftalık onsekiz saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiş ise de davacı -davalı tanık anlatımlarında çalışma düzeninin yaz-kış değiştiğine ilişkin bir beyan olmadığı ve temyiz edenin sıfatı da ve davalı tanığı M.. N..’ın beyanı nazara alındığında aralık, ocak, şubat, mart ayları dışındaki çalışmasının 07:30-18:00 saatleri arasında yapıldığının kabulü dosya içeriğine uygun düşecek olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacının ücret alacağı bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
Kasım ayı bordrosunda hesaplanan ücretin 06.12.2011 tarihinde davacının hesabına yattığına dair davalı tarafça dekont sunulduğu görülmekle, on günlük ücret alacağı talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.