Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/20582 E. 2014/29399 K. 28.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20582
KARAR NO : 2014/29399
KARAR TARİHİ : 28.10.2014

MAHKEMESİ : Ankara 19. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/02/2013
NUMARASI : 2011/1109-2013/99

DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ücret alacağı, ilave tediye ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davacı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.03.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat T.. T.. geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, ilave tediye ve eksik ödenen ücret alacakları istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine; dönemlere uyularak ödenmelidir. 4857 sayılı Kanun’un 32. maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının son bordrosundaki fiili çalışması karşılığı tahakkuk edilen ücrete göre, günlük yevmiyesi ve otuz günlük ücreti hesaplanmıştır. Ancak, taraflarca düzenlenen taahhütnamelerde, davacının aylık ücretlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu “Ders Görevi” başlıklı 176. madde gereğince ek ders ücreti olarak hesaplanacağı belirtilmiştir. Anılan Kanun maddesinde de, “bu Kanun’un 89. maddesine göre kendilerine ders görevi verilenlere, ders saati başına gündüz öğretimi için 140, örgün ve yaygın eğitim kuramlarında yarıyıl ve yaz tatillerinde, cumartesi ve pazar günleri ile saat 18.00’den sonra başlayan öğretim faaliyetleri için 150 gösterge rakamının bu Kanuna göre belirlenen aylık katsayısı ile çarpımından oluşan miktar üzerinden ek ders ücreti ödenir.” hükmü yer almaktadır. Davacının son bordrosundaki ücretin, söz konusu Kanun maddesine uygun olarak tespit edilip edilmediği anlaşılamamaktadır. Bu durumda, 657 sayılı Kanunu’nun 176. maddesine açıklanan yöntem ile davacının ücretinin belirlenmesi ve buna göre dava konusu alacakların hesaplanması gerekirken, mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.