Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/20256 E. 2014/27350 K. 13.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20256
KARAR NO : 2014/27350
KARAR TARİHİ : 13.10.2014

MAHKEMESİ : Ankara 14. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/03/2014
NUMARASI : 2010/784-2014/168

DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait Soma, İzmir ve İzmit işyerlerinde kalıpçı olarak 1987-2009 yılları arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence sona erdirildiğini, konaklama, ısınma, aydınlatma ve günde üç öğün yemeğin işverence sağlandığını beyanla kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davalı şirketle ilgisi bulunmayan ve tamamen yabancı tüzel kişilikler olan şirketlerdeki çalışmasından dolayı davalının herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, husumetin ilgili firmaya yöneltilmesi gerektiğini, davacının belli bir amaç belli bir iş için işe alınıp bu işin bitiminde iş sözleşmesi sona erdiğinden hizmet sözleşmesinin belirli süreli olarak yorumlanması gerektiğini, tüm alacaklarını alarak şirketi ibra ettiğini, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı işçinin davalıya ait yurt dışı işyerlerinde çalıştığı ve iş bitimi sebebiyle iş sözleşmesinin feshedildiği gerekçesi ile alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izinalacaklarının zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
Karar davacı tarafça kanuni süresi içinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu “eksik bir borç” haline dönüştürür ve “alacağın dava edilebilme özelliği”ni ortadan kaldırır.
Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.
Hemen belirtmelidir ki, gerek 4857 sayılı İş Kanunu’nda, gerekse Borçlar Kanununda, kıdem ve ihbar tazminatı alacakları için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir.
Uygulama ve öğretide kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına ilişkin davalar, hakkın doğumundan itibaren, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımına tabi tutulmuştur
Bu noktada, zamanaşımı başlangıcına esas alınan kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı hakkının doğumu ise, işçi açısından hizmet aktinin feshedildiği tarihtir.
Somut olayda, davacı işçi, davalı işverenin farklı işyerilerinde 1987-2009 yılları arası çalıştığını ileri sürmüş, davalı işveren ise davacının kendisi dışındaki işyerlerinde çalıştığını savunmuştur. 04.09.2013 tarihli bilirkişi raporunda davacının 11.10.1988- 29.07.2009 tarihleri arası sekiz ayrı işyerinde çalıştığı, davalı şirket ile davacının çalışmasının bildirildiği beş işyeri arasında bağlantı bulunduğu dosya kapsamında ispatlanamadığı, buna göre davacının davalı işyerindeki son çalışmasının 22.09.1998 tarihinde sona erdiği ve söz konusu alacaklara ilişkin davanın 30.06.2010 tarihinde açılmış olmasına göre davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığı tespit edilmiş ve mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Söz konusu raporda davacının 13.08.1999-20.02.2001 tarihleri arasında 11137307 işyeri sicil numaralı işyerinde yapmış olduğu çalışmalarının değerlendirilmediği anlaşılmış olup davacının 13.08.1999-20.02.2001 tarihleri arasındaki çalışmasının davalı işyerinde geçip geçmediği, davalı işyerinde geçtiği tespit edildiği takdirde bu döneme ilişkin çalışmanın kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde feshedilip edilmediği, davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek dönemin tasfiye edilip edilmediği hususları araştırılarak sonucunda belirlenecek fesih tarihine göre davacının alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.