YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19543
KARAR NO : 2014/23280
KARAR TARİHİ : 09.09.2014
MAHKEMESİ : Edirne İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/03/2014
NUMARASI : 2013/684-2014/126
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 07.04.1997 tarihinde davalı şirkete ait işyerinde çalışmaya başladığını, ücret alacaklarının ödenmemesi sebebi ile 05.09.2011 tarihinde iş sözleşmesinin kendileri tarafından feshedildiğini, sabah 08.00 akşam 20.00 arası çalıştığını ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının emeklilik dilekçesi vererek ibraname imzaladığını, ibraname doğrultusunda hiçbir alacağının bulunmadığını bordroların itiraz edilmeksizin davacı tarafından imzalandığını, bu sebeple fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarını isteyemeyeceğini, ayrıca zamanaşımı şartlarının oluştuğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinde, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise vekalet ücretinin, davanın görüldüğü mahkeme
için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, ancak hükmedilen ücretin kabul veya reddedilen miktarını geçemeyeceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davalı yararına reddedilen alacak miktarı için 1.500,00 TL vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken, 594,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
Sonuç:
Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 7. bendinin silinmesine, yerine;
“7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 09.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.