Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/19340 E. 2014/26310 K. 30.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19340
KARAR NO : 2014/26310
KARAR TARİHİ : 30.09.2014

MAHKEMESİ : Nevşehir 1.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2014
NUMARASI : 2013/427-2014/198

Hüküm süresi içinde davalı N.. R.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı asıl işveren olan davalı Nevşehir Üniversitesine ait işyerinde alt işveren olan diğer davalı şirkete bağlı olarak çalıştığını, işveren tarafından çalışma koşullarında esaslı nitelikte değişiklikler yapılarak farklı işlerde görevlendirilmesi sebebi ile iş sözleşmesini haklı sebebe dayalı feshettiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı N.. Üniversitesi vekili, müvekkili kurumun ihale makamı konumunda olması sebebi ile işçilik alacaklarından sorumlu tutulmayacaklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Ö.. İnş. Gıda Tem. San ve Tic . Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı kanuni süresi içinde davalı N.. R.. vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İhbar süreleri ve ihbar tazminatı yönlerinden taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
İş sözleşmesi taraflara sürekli olarak borç yükleyen bir özel hukuk sözleşmesi olsa da taraflardan herhangi birinin iş sözleşmesini bozmak için karşı tarafa yönelttiği irade açıklamasıyla ilişkiyi sona erdirmesi mümkündür.
Fesih hakkı iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran ve karşı tarafa yöneltilmesi gereken bir haktır.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir sebep olmaksızın ve usulüne uygun bildirim süresi tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24 ve 25. maddelerinde yazılı olan sebeplere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih sebebi bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26. maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması sebebiyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir sebebe dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz.
Somut olayda; davacı işçi, işveren tarafından çalışma şartlarında esaslı nitelikte değişiklikler yapıldığını, farklı işlerde görevlendirilmesi sebebi ile iş sözleşmesini haklı sebebe dayalı feshettiğini ileri sürmektedir. Dosya kapsamı ile işçi tarafından gerçekleştirilen feshin haklı sebebe dayandığı sabit olmakla birlikte, iş sözleşmesini fesheden tarafın ihbar tazminatı talep edemeyeceğinin dikkate alınmaması ve ihbar tazminatı istemi yönünden davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 30.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.