Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2014/19237 E. 2014/27197 K. 02.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19237
KARAR NO : 2014/27197
KARAR TARİHİ : 02.10.2014

MAHKEMESİ : Malatya 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2014
NUMARASI : 2014/16-2014/195

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı, davacının davalı banka nezdinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, bankanın almış olduğu karar neticesinde ülke çapındaki tüm şube ağında güvenlik hizmetleri işini dışarıdan satın alma yolunu tercih ettiğini, bankanın uzun zamandır işe güvenlik görevlisi almadığını, mevcut fesih işleminin tek personeli kapsayan bir fesih işlemi olmayıp, iş sözleşmesi feshedilen tüm personelin görev tanımı, iş deneyimleri, teknik bilgi-deneyim ve eğitim durumu gözönüne alındığını, tüm bu değerlendirmelerden sonra davacıya başkaca bir iş teklif edilmediğini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı işveren feshinin haklı bir sebebe dayandığının ispat edilemediği, davacı tarafından işe iade istemi ile süresi içinde dava açıldığı, davalı işyeri ve bağlı şirketlerde çalışan işçi sayısının 4857 sayılı kanunun 18. maddesinde öngörülen otuzdan fazla olduğu, davanın kıdem ve çalışan sayısı yönünden kanuni şartları taşıdığı, davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili mahkemece yeterli inceleme yapılmadığı gerekçesiyle temyiz etmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkânlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, davalı vekili bilirkişi incelemesi talebinde bulunmuş, mahkemece davalı vekilinin bilirkişi talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece, bilirkişi incelemesi yapılmaksızın davalı işveren feshinin haklı bir sebebe dayandığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dosya içeriğinden davalı işyerine fesihten sonra alınan işçilerin vasıflarının neler olduğu, davacı ile aynı vasıfta olup olmadıkları, davacının çalışabileceği pozisyonların fesih tarihi ve öncesinde boş olup olmadığı hususlarının araştırılmadığı anlaşılmaktadır. Davacının değerlendirilebileceği, başka bir bölüm veya iş olup olmadığı ve yukarıda belirtilen hususlar uzman bir bilirkişi aracılığıyla gerekirse işyerinde keşif yapılarak somut bir şekilde belirlenmeli, tespit edilen sonuca göre feshin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığına karar verilmelidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi